20/07/2018
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’nde görevli olan Dr. Bahaddin Ahmet Yalçın, hasta yakınının şiddetine uğramıştır.
Artan şiddeti kınamak, hükümeti gerekli önlemleri almaya yöneltmek ve Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısının bir an önce yürürlüğe girmesini sağlamak amacıyla Mersin Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası ve Mersin Aile Hekimleri Derneği ile birlikte 20.07.2018 Cuma günü Mersin Şehir Hastanesi’nde ortak bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını yönetim kurulu üyemiz Uzm. Dr. Ayşe Jini Güneş Keskin okudu. Basın açıklaması aşağıda görülmektedir.
Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu
ARTIK YETER!
SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN
17 Temmuz günü Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’nde görevli olan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın, bir hasta yakını tarafından başına sert bir cisim vurularak darp edildi. Meslektaşımız halen yoğun bakımda tedavi görmekte olup hayati tehlikesi devam etmektedir.
Türk Tabipler Birliği, SES, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası ve MAHDER uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir.
Bütün bu çabalarımıza rağmen, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdelen’in öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile siyasal iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Gelinen aşamada sağlıkta şiddet sağlık hizmet sunumunun hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüşmüştür. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Özellikle acil servisler şiddetin kol gezdiği, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissedemedikleri, sağlık hizmetini güvenli ortamlarda veremedikleri yerler haline gelmiştir.
Bu sorun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale dönüşmüştür. Bu durum; sürdürülebilir, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir!
Elbette sağlıkta şiddetin toplumsal etkenleri vardır ve bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarını tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek olanaklı değildir.
Kuşkusuz, her yıl nüfusumuzdan fazla sayıda acil servis başvurusu olmasının ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebinin eldeki hizmet olanaklarıyla tam olarak karşılanamamasının, yurttaşların sağlık hizmet beklentisinin yapay biçimde yükseltilmesinin gelinen tabloda katkısı büyüktür.
Ancak, açık olarak görülen bir başka gerçek, kamu idaresinin sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alması gereken özel önlemleri de almadığı veya bunların yetersiz kaldığıdır.
Bu nedenle, Türk Tabipleri Birliği’nin, SES’in, Birlik Dayanışma Sendikası’nın ve MAHDER’in defalarca dile getirdiği sağlıkta şiddeti önleme yasasının bir an önce çıkarılarak şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasalaşmasını bir kez daha talep ediyoruz. Bu öneri Türk Ceza Kanuna bir ek maddeyi kapsamaktadır. Bu ek madde ile:
“Kamunun Sağlığına karşı suçlar:
Sağlık hizmetini Engelleme:
(1)Sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personeline karşı, sağlık hizmeti sunumu esnasında veya verilen sağlık hizmetinden kaynaklanan nedenlerle cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2)Bu filler sonucu sağlık hizmeti kesintiye uğramış ise yukarıdaki fıkraya göre belirlenen ceza yarı oranında artırılır.
Sağlık kuruluşlarında meslektaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için caydırıcı ve önleyici gerçekçi önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. 20.07.2018
MERSİN TABİP ODASI
SES MERSİN ŞUBESİ
BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARI BİRLİK VE DAYANIŞMA SENDİKASI
MERSİN AİLE HEKİMLERİ DERNEĞİ