Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çalışanlarının pandemi sürecinde yaşanan sorunlar hakkında bugün Mersin Tabip Odası, SES Mersin Şubesi, Mersin Hemşireler Derneği, Tez-Kop-İş Sendikası, Öz Sağlık-İş Sendikası ve Hizmet-İş Sendikası’nın ortaklaşa düzenlemiş olduğu basın açıklaması aşağıda görülmektedir.
MERSİN TABİP ODASI YÖNETİM KURULU
BASINA VE KAMUOYUNA
MERSİN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİNİN ÇIĞLIĞINI DUYUN
Ülkemiz ve Dünya çok ciddi bir pandemi süreci ile karşı karşıya. Dünya genelinde 10 Milyon vaka ve 500 Bin ölüm, Türkiye genelinde ise 200 Bin vaka ve 5 Bini aşan ölüm ile karşı karşıya kalınan bu salgında sağlık çalışanlarının gösterdiği özveriyi, çalışma azmini ve canlarını ortaya koyarak bu pandemi ile mücadele ettikleri şüphesiz olmasına karşın bu çabaları görmemek, emeklerinin karşılığını vermemek, hakkettikleri özlük ve ekonomik haklarını gasp etmek Sağlık Bakanlığının ve hükümetin bir alışkanlığı oldu.
Bu pandemide 23’ü doktor olmak üzere 43 sağlık çalışanı yaşamını kaybetmiştir. Yani canları pahasına görev yapan sağlık çalışanlarının haklarını gasp etmek, en basit anlatımı ile çalışanlardan yana değil, bir avuç sermayedardan yana bir hükümet ile yönetildiğimizin çok açık bir göstergesidir.
Pandemi sürecinde üç ay tavandan yapılacağı duyurulan ek ödemeler tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmesi gerekirken Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bu ödeme gerçekleşmemiştir. Her ay düzenli ödenmesi gereken Üniversite Hastanelerinin desteklenmemesi ve borçlarının gün be gün artması nedeniyle de performans ödemeleri Temmuz 2019 ile Mart 2020 arasında yapılmamıştır. Pek çok üniversitede çalışan asistan hekimler için tarihe karışmaya başlayan 36 saatlik çalışma düzeni ve nöbet sonrası izinlerde sorun olmaya devam ediyor.
Bilim yuvası olması gereken Tıp Fakülteleri, hükümetin sağlıkta dönüşüm programı gereği bilim üretmek yerine performans üretmeye yönelik bir sağlık sistemi ile karşı karşıyadır. Tüm sağlık kurumlarında olduğu gibi ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmaması çok ciddi bir sorun olarak halen karşımızda durmakta.
Üniversite hastanelerini asıl görevi olan eğitim ve araştırmadan uzaklaştıran da, tıp eğitimi ve sağlık mesleklerinin eğitiminin niteliğini düşüren de, sağlık öğrencilerini eğitim adı altında angaryaya zorlayan da sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte söz konusu hastanelere ödeme ve yatırım yapılmayarak adım adım çökertilmesidir. Üniversite Hastaneleri “kendi yağında kavrulma”ya zorlanmış, 3. basamak ileri sağlık hizmeti ve eğitim veremeyecek, araştırma yapamayacak hale getirilmiş, hizmet ağırlıklı çalışmak zorunda bırakılmış, buna rağmen tıp fakülteleri borç yükünün altında ezilmekten kurtulamamıştır.
Bu anlamda biz sağlık emekçilerinin aşağıdaki çok net taleplerinin acilen karşılanmasını talep etmekteyiz;
* Fiili Hizmet Süresi Zammı (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan bütün emekçileri ve geçmiş çalışma sürelerini de kapsayarak şekilde 5 yıla 1 yıl olarak düzenlenmeli, salgın döneminden kaynaklı olarak artı 1 yıl yıpranma payı hakkımız verilmelidir.
*Ek gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçileri kapsayarak, en az 3600 ek gösterge olacak şekilde kademeli olarak yükseltilmelidir.
*En düşük temel ücret yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde temel ücretler yükseltilmelidir. Üç ay tavandan yapılacağı duyurulan ek ödemeler tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmelidir.
*Ek ödemeler maaşa ve doğal olarak da emekliliğe yansıtılmalı, hiçbir kesinti yapılmamalı, ek ödeme kesintisi çalışanlar üzerinde tehdit unsuru olmaktan çıkarılmalıdır.
*Acilen, ihtiyacı karşılayacak kadar sağlık emekçisi ataması yapılmalı, yeni atamaların hepsi kadrolu, güvenceli olmalıdır.
*Covid-19 enfeksiyonu geçiren sağlık emekçisinin zararının tanzimi için “mesleki risklere bağlı ortaya çıkan hastalık” olarak kabul edilip, iş kazası/meslek hastalığı olduğuna dair düzenlemeler derhal yapılmalıdır.
*Üniversite hastaneleri ve diğer tüm sağlık kurumları dahil 1.basamaktan itibaren sağlık hizmeti tamamen ücretsiz olmalı, kamusal hizmet vermeli, giderleri genel bütçeden karşılanmalıdır.
Bizler, sağlık örgütleri olarak sağlık hizmetinin bir bütün olarak sağlık çalışanlarının görev paylaşımı ve iş birliğiyle yürütüldüğünü biliyoruz. Ekip üyelerinin sorumlulukları birbirinden daha önemli sayılamayacağı gibi, her biri ekibin olmazsa olmazları ve birbirinin tamamlayıcısıdır. Bu nedenle ek ödeme adaletsizliğine dair de belirttiğimiz gibi sağlık emekçilerinin asıl talebi üç ay sürecek adaletsiz ek ödeme değil, güvenceli çalışma ve güvenli gelecek için, insanca yaşam için temel ücret artışıdır.
İdarecilerin, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi çalışanlarının bu çığlığını duymalarını ve acilen çözüm üretmelerini, aksi taktirde salt açıklama yapmakla kalmayıp haklarımız için daha çok ses getiren eylem ve etkinliklere de hazır olduğumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz. 03.07.2020
MERSİN TABİP ODASI
SES MERSİN ŞUBESİ
MERSİN HEMŞİRELER DERNEĞİ
TEZ-KOP-İŞ SENDİKASI
ÖZ SAĞLIK-İŞ SENDİKASI
HİZMET-İŞ SENDİKASI