13/05/2019
2016-2018 dönemi Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin, “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” konulu basın açıklaması nedeniyle yargılandıkları davadan ceza almalarını protesto etmek için Mersin Emek ve Demokrasi Örgütleri ile birlikte 11.05.2019 Cumartesi günü Odamızda bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını Oda başkanımız Dr. Mehmet Antmen okudu.
MERSİN TABİP ODASI YÖNETİM KURULU
TTB MERKEZ KONSEY ÜYELERİ ONURUMUZDUR
Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2016-2018 dönemi Merkez Konsey üyelerinin “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” konulu açıklamaları nedeniyle yargılandığı dava sonuçlanmıştır. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, TTB’nin 1 Eylül 2016 tarihli “Bu Topraklarda Eşitlik ve Barış İçinde Yaşamamız Çok Mümkün” başlıklı açıklamayı da karara dâhil etmiş ve bu nedenle her Merkez Konsey üyesi ikişer kez mahkûmiyet almıştır. Bu iki açıklama nedeniyle dönemin 10 Merkez Konsey üyesine “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan 2’şer kez 10’ar ay hapis, 1 üyeye ise 3 yıl 3 ay 22 gün hapis cezası verilmesine karar vermiştir.
Hekimlik, karşısındaki insanın ayrım yapmaksızın acılarını dindirmek, yaşam kalitesini yükseltmek ve hayatını kurtarmak üzere icra edilen bir meslektir. Savaş ise toplumda derin yaralar açan, kitlesel ölümlere neden olan insanlarda onarılması zor ruhsal travmalara yol açan bir felakettir. Hekimlik siyasi iktidar ve ülke çıkarlarından bağımsız olarak ölümün karşısında durmaktır. TTB, hekimlik mesleki ilkeleri ve etik kuralları çerçevesinde daha önceleri de sebebi ne olursa olsun şiddet ve teröre karşı olduğunu, insan hayatının her değerin üzerinde tutulması gerektiğini her fırsatta ifade etmiştir. Asli görevi insan yaşamını korumak ve yaşam hakkını savunmak olan hekimlik mesleğinin, evrensel bir mesleki prensibi de ölüm ve savaşlara karşı çıkmaktır. Bu karar savaş karşıtlığına, demokratik mesleki örgütlenmemiz ve birliğimize verilmiş bir cezadır ve toplum vicdanını zedeleyeceği gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası anlaşmalarda düşünce ve ifade özgürlüğünün tesisi konusunda verdiği sözlere de zıt bir tutumdur. Maalesef mevcut şartlarda ülkemizde düşünmek ve düşündüğünü ifade etmek suç halini almıştır. İçeriği savaş karşıtlığı olan bir açıklamanın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” gibi bir ifade ile tanımlanması ve bu gerekçe ile cezalandırılması anlaşılabilir bir durum değildir.
Bizler, Mersin’deki Emek ve Demokrasi örgütleri olarak, görüşünü özgürce ifade etmenin bir suç olmaktan çıkarılmasını talep ediyoruz. İktidara hoş görünmeyen her ifadenin yargılanarak cezalandırılmasını kabul etmiyoruz. Hekimlerin her durumda ölüme karşı yaşamı savunmalarının mesleki sorumlulukları gereği olduğunu belirtiyor, ülkemiz yargı sisteminin en yakın zamanda bu büyük yanlıştan dönmesini talep ediyoruz.11.05.2019
MERSİN EMEK VE DEMOKRASİ ÖRGÜTLERİ