“İnsan haklarının korunması kişilere ve devletlere bağlıdır.”
(İoanna Kuçuradi)
Hekimlik, insan hakları kavramının özünü oluşturan yaşam hakkıyla doğrudan ilişkili bir meslektir. En temel hak olan yaşam hakkı, sağlık hakkıyla sıkı sıkıya bağlantılıdır. İşkence, insan sağlığını; ruh ve beden bütünlüğünü doğrudan zedeleyen, kimi zaman yaşam hakkını ortadan kaldıran insanlık dışı bir uygulamadır. Hekimler olarak sağlık üzerinde olumsuz etkisi olan her türlü durumun karşısında durmak zorundayız. Hipokrat Yemini ile başlayan hekimlik yolculuğunda amaç, iyi hekim ve iyi insan olmaktır.
İnsan hakları, herkes tarafından sıkça dile getirilen ve sahiplenilen bir kavram olmasına karşın, dünyada yaşanan yoğun ihlaller kapitalizmin “insan yüzünü” keskin biçimde görünür kılmaktadır. Ne yazık ki ülkemizin insan hakları karnesi de zayıftır. İfade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve cezaevlerindeki yaşam koşulları temel sorun alanları arasında yer almaktadır.
Bu nedenle 10 Aralık İnsan Hakları Haftası, devletin ve toplumun hak ihlallerini önleme yükümlülüğünü hatırlatmak ve insan haklarını koruma bilincini güçlendirmek açısından önemli bir fırsattır.
Mersin Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu
Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu

