Mersin Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğinde bir doktor ve hemşireye uygulanan şiddeti kınamak için Mersin Tabip Odası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Hekim Birliği Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Mersin Aile Hekimleri Derneği (MAHDER), Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği (MASÇAD) İle Ortak Basın Açıklaması Yapıldı. Açıklamayı kurumlar adına Oda Başkanımız Uzm. Dr. İzzet Çalış okudu.
08 Nisan 2025
Değerli sağlık çalışanları ve duyarlı vatandaşlarımız,
Bugün burada, her gün zorlu koşullarda canla başla çalışan, hayat kurtarmak için uykusuz kalan hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve tüm sağlık emekçilerinin görevlerini yaparken uğradıkları ve giderek dayanılmaz hale gelen “sağlıkta şiddet” olayları nedeniyle toplanmış bulunuyoruz.
28 Mart 2025 tarihinde, Mersin Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde görev yapan hekim arkadaşımız ve hemşire arkadaşımız, görevlerini yerine getirirken hasta yakını tarafından ağır hakaret, tehdit ve fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Olay esnasında hemşire arkadaşımızın parmağı zedelenmiş ve atel takılmıştır.
Biz sağlık çalışanları olarak, her zaman hastalarımızın sağlığı için en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Ancak şiddetin hakim olduğu bu ortam bizleri üretemez hale getirmekte, tüketmektedir.
Sağlık Bakanlığı, Sağlıkta Dönüşüm adıyla sürdürdüğü sağlık hizmetlerini piyasalaştırma, çalışanları güvencesizleştirme, hastaları müşterileştirme politikalarının en acı sonucunun şiddetin artması olduğunu görüyoruz. Dönüşümün mimarlarının mekanlarına güvenlikli, detektörlü üç kapıdan geçmeden girilemezken; bizler sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son ermesi talebimizi dile getirmek zorunda kalıyoruz.
Bu şiddeti yaratanın ne biz sağlık emekçileri ne de sağlık kurumlarında oradan oraya sürüklenirken kaybolan, hayatını kaybeden yurttaşlarımız olduğunu biliyoruz.
Hasta hastanelerden randevu bulamıyor. Yine sağlık çalışanı hedef gösteriliyor.
Sağlık çalışanı kanser taraması yapmak istiyor, kit gönderilmiyor.
Kanser şüphesi olan hastaya altı ay sonraya randevu veriliyor. Yine sağlık çalışanları hedef gösteriliyor.
Her gün daracık koridorlarda, aylarca uğraşıp aldığı randevu için doktor bekleniyor. “Beş dakikada muayene olacaksınız”deniyor. Vatandaş yılda ortalama 12 defa doktora başvuruyor, şifa bulamıyor.
Etkin Bir Şiddet Yasası Çıkana Kadar Mücadele Edeceğiz!
Sağlık kurumlarının her türlü şiddetin görülebildiği, silahların patladığı, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yanı sıra hastaların ve hasta yakınlarının yaşamlarının risk altında olduğu, ülkenin en güvensiz mekanlarına dönüşmesine öfkeliyiz!
TTB’nin sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik hazırlayarak TBMM’ye sunduğu ve hemen her fırsatta Sağlık Bakanlığı ile TBMM’de grubu bulunan siyasi partilere anımsattığı yasa teklifi önerisine kayıtsız kalınmasına öfkeliyiz!
Sağlıkta Şiddetin Sorumlusu, İktidar Politikacılarının Söylemleri ve Uyguladıkları Sağlık Politikalarıdır
Şubat 2025’te bir temel atma töreninde milletvekilinin sarf ettiği ve basın-yayın araçları ile kamuoyunun gündemine gelen sözleri de hatırlayalım “Bundan sonraki süreçte memnuniyetsizlik varsa ben şunu da yaparım; vatandaşa gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın, ben devlet olarak üzerime düşeni yaptım, hizmeti vermeyen onlar, diye de kışkırtırım. Bunu da açık açık söyleyeyim” diyerek sağlık çalışanlarını hedef göstermiş, açıkça şiddet çağrısı yapmıştır. Sarf edilen sözler Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil etmektedir.
Tüm sağlık hizmeti sunulan alanlarda hekimler ve sağlık çalışanlarının sorunları görmezden gelinmekle birlikte, çöken sağlık sisteminde vatandaşı memnun etme yükü de hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sırtına yüklenmiştir. Memnuniyet sağlanamadığında ortaya çıkan şiddeti görmezden gelen otoritenin tavrı kabul edilemez bir noktaya gelmiştir.
Şiddete asla boyun eğmeyecek ve yasal haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Bu olumsuz tablonun değişmesi için sadece yetkililerin değil, tüm toplumun daha kararlı adımlar atmasını ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanmasını bekliyoruz.
Şiddete başvuranlara caydırıcı cezalar verilmeli, sağlık kurumlarındaki güvenlik artırılmalı, hasta ve hasta yakınları bilinçlendirilmeli, sağlık çalışanlarına destek olunmalı, gereksiz başvurular azaltılmalı ve nitelikli sağlık hizmeti desteklenmelidir. Bu önlemlerin hayata geçirilmesi için tüm paydaşların harekete geçmesini bekliyoruz.
Unutmayalım ki sağlıklı bir gelecek, ancak sağlıklı ve güvende hisseden sağlık çalışanları ile mümkündür.
Gelin, geleceğimize birlikte sahip çıkalım!
Katılımcı Kurumlar:
Mersin Tabip Odası
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS)
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş)
Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği)
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
Mersin Aile Hekimleri Derneği (MAHDER)
Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği (MASÇAD)