Güney İlleri Tabip Odaları Ortak Basın açıklamalarını ve toplantılarını Mersin’in ev sahipliğinde yaptılar.

17 Ekim 2009

BASIN AÇIKLAMASI

Sözde “Tam Gün” Yasa Tasarısını Hekimlerin Desteklemediği Ortaya Çıktı!  “Üniversite ve sağlık personelinin tam gün çalışmasına ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı” tamamlanmış olup Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeyi beklemektedir. Tasarının tehlikeli yanları büyük bir ustalıkla gizlenerek, hekimlere birden fazla yerde ve uzun süre çalışmaya ihtiyaç duymadan iyi bir ücret verileceği ve halkın sağlığa ulaşımının kolaylaşacağı vaat edilmiştir. Tasarının satır aralarını okuyan ve tehlikenin farkına vararak sesini yükselten hekimler ise bizzat Sağlık Bakanı tarafından “yaygaracı” olarak nitelendirmiştir. Halkın ve hekimlerin gözlerinin içine baka baka yalan söylenmiş ve bu yasanın hekimlerin büyük bir çoğunluğu tarafından memnuniyetle karşılandığı söylenerek kamuoyu ve hekimler yanıltılmıştır.
Kamuoyunu ve üyelerin doğru bilgilendirme yükümlülüğü olan tabip odaları bu tasarı ile ilgili eleştirilerini kendi bölgelerinde yapmaktadır. Ayrıca 14 Ekim Çarşamba günü, 75 uzmanlık derneği ve 64 tabip odasının imzasıyla tam gün yasa tasarısının mevcut şekliyle kabul edilemez olduğu tam sayfa gazete ilanları ile kamuoyuna duyurulmuştur.
Güney İlleri Tabip Odaları (GİTO) Birlikteliği’ne üye Mersin, Adana, Hatay, G.Antep-Kilis, K.Maraş, Ş.Urfa ve Adıyaman Tabip Odaları tam gün yasa tasarısına karşı hekimlerin düşüncelerini değerlendirmek üzere bir anket çalışması planlamıştır. Bu çalışmaya Adana Tabip Odası haricindeki altı odadan toplam 1556 hekim katılmış olup sorulan sorular ve cevapları şu şekildedir: 

Böylece bu yasa tasarısının bir fiyasko olduğu, bu oyuna daha fazla devam edilmemesi gerektiği net olarak ortaya çıkmıştır.
Bu tasarı aslında sağlıkta oynanan ve adına “Sağlıkta Dönüşüm/Yıkım Programı” denen oyunun sadece bir parçasıdır. Programın gereği olarak sağlık özelleştirilecek, hekim ve diğer sağlık çalışanlarının köleleştirilmesi pahasına ulus ötesi emperyalist güçlerin kazanç elde etmesi sağlanacaktır. Aile Hekimliği uygulaması ile başlayan süreci sözde Tam Gün Yasa Tasarısı takip etmiş olup ardından Kamu Hastane Birlikleri yasa tasarısının uygulamaya konması planlanmaktadır. Bu süreçte başta TTB olmak üzere birçok uzmanlık derneği tarafından yapılan uyarılar hiçe sayılmış ve kör bir inatla program uygulanmaya devam edilmiştir. Buna rağmen GİTO birlikteliğinde bulunan tabip odaları sağlık alanındaki her türlü gelişmeyi yakından takip ederek ve satır aralarını da okuyarak üyelerini ve kamuoyunu bilgilendirmeyi ve yanlış gördükleri konularda mücadele etmeyi bir görev olarak sürdürmeye devam edecektir.
Biz, GİTO birlikteliğinde bulunan tabip odaları, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen, nitelikli, ulaşılabilir ve ücretsiz sağlık hizmeti sağlayan bir sistem içinde; hekimlere emeklerinin karşılığı olan ve emekliliğe yansıyan bir gelir sağlanması koşulu ile “tam süre çalışma”yı öteden beri desteklemekteyiz. Ancak adına sözde “Tam Gün Çalışma Yasası” denilen fakat halkımızın ve hekimlerin yararına olmayan bu tasarıyı KESİN OLARAK REDDEDİYORUZ. Tasarıya ilişkin yorum ve eleştirilerimiz şu şekildedir:

1-Bu tasarı ile çalışanların sağlığı bozulacak, özlük hakları kaybolacak ve verilen hizmetin niteliği azalacaktır.

 2-Taslak maaş iyileştirmelerini döner sermaye gelirlerine bağlamaktadır, ancak pek çok hastanede döner sermaye gelirlerinde ciddi sorunlar olduğundan pratik olarak hekim maaşlarında hiçbir iyileştirme yapılamayacaktır.

3-Döner sermaye geliri olmayan veya kaliteli sağlık hizmeti sunabilme adına zarar etmeyi göze alan kurumlarda çalışan hekimler açlık sınırının altında bir gelirle tek işe mahkûm edilecektir.

 4-Piyasa koşullarında iyice yıpranmış olan mesleki değerlerimiz, performans ödeme sistemi ile “ne kadar tetkik/ameliyat o kadar kazanç” anlayışıyla iyice tükenecektir.

5-İnsanca yaşayacak bir temel ücrete yönelik düzenleme yapmak yerine işletmeye dönüştürülen hastanelerden “performans” adı altında elde edilecek gelire endeksli bir ücret modeli düşünülmüştür. Bununla da yetinmeyip performans ödemeleri emekliliğe yansıtılmamaktadır.

6-Tasarı tedavi edici hizmetleri önceleyen bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Hekimlere verilecek döner sermaye payı tedavi edici hizmetlere odaklanmıştır. Koruyucu hekimlik ve halk sağlığı yok sayılmaktadır. Bu durum ülkemize ilaç ve tıbbi malzeme sağlayan çok uluslu tekellerin ekmeğine yağ sürecektir.

7-Tıp fakültelerinde de öğretim üyelerinin ücretleri büyük oranda sağlık hizmeti sunumuna bağlanmaktadır. Bu durumda üniversite hastanelerinde eğitim ve bilimsel araştırmalar geri plana düşecek ve telafisi mümkün olmayan zararlar meydana gelecektir. İddia edildiği gibi, bu yasa ile sağlık hizmeti sunumunun iyileşmesi mümkün olmadığı gibi gelecek de tehlikeye atılmaktadır.

8-Tasarı bir yandan hekimlerin tek işle meşgul olmasını gerektiğini söylerken diğer yandan kurum hekimlerine  “gelirini arttırmak istersen ikinci bir işte çalışabilirsin” diyerek onları mesai dışında işyeri hekimliği yapmaya zorlamakta yani kendi ruhuna aykırı davranmaktadır

Sonuç olarak biz hekimler halkımızın sağlığına zararı olacak bu yasa tasarısının geri çekilmesini; hekimlerden taşeron işçilere, kamu-özel ayrımı olmaksızın bütün sağlık çalışanlarının, iş güvencesi başta olmak üzere, özlük haklarının kalıcı bir şekilde düzeltilmesini; hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının, iyi ve nitelikli hizmet üretecekleri, işsizlik kaygısı duymayacakları ve emekliliklerinde geçinebilecekleri düzenlemelerin acilen yapılmasını talep ediyoruz.

Sağlıkta Dönüşüm/Yıkım Programı durduruluncaya kadar hekimler bu onurlu mücadeleye devam edecektir.  

Kamuoyuna saygıyla duyururuz

Güney İlleri Tabip Odaları (GİTO) Birlikteliği: Mersin, Adana, Hatay, G.Antep-Kilis, K.Maraş, Ş.Urfa ve Adıyaman Tabip Odaları adına,
Prof.Dr.Aytuğ Atıcı

Görüntüler :