Emek ve Demokrasi Platformu 4+4+4 kademeli kesintili eğitim sistemine tepki göstermek amacıyla 28 Mart 2012 Çarşamba günü saat 12.15’de Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplandı. Açıklamayı KESK dönem sözcüsü Eğitim sen Başkanı Remzi Çiftçi okudu. Basın açıklamasının ardından 10 dakika oturma eylemi yapıldı.
BASINA VE KAMUOYUNA
AKP’nin ileri demokrasisi yine ileri düzeyde sahnede, Dünden beri tüm Türkiye’de ilan edilmemiş bir sıkıyönetim uygulaması hayata geçirilmiştir. 4+4+4 Eğitim Yasasını protesto etmek isteyen kamu emekçilerinin Ankara’ya gidişleri kanunsuz bir şekilde engellenmiştir. Adana’da zor kullanılarak 74 arkadaşımız gerekçesiz bir şekilde gözaltına alınmıştır. İzmir’de araçlara el konularak kamu emekçilerine müdahale edilmiştir. Yine Aydın, Balıkesir, Manisa, Kocaeli, Bursa Malatya, Batman, Urfa, Konya, Hatay, Zonguldak ve Tokat İllerinden insanların en doğal olan seyahat etme hakkı engellenmiş faşizan bir tutum sergilenmiş, çıkışlar engellenmiştir. Mersin, Antep, Diyarbakır ve bazı illerde hukuksuz bir şekilde saatlerce bekletilmişlerdir. AKP’nin bu anti-demokratik tutumuna karşı biz KESK olarak mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.
Biz çıkarılmak istenen Eğitim Yasasına, çocuk işçililiği sömürüsünü artıracağı için, şu anda evliliklerin % 32’sinin 18 yaşın altında olduğunu düşünürsek bu oran lisede açık öğretimin getirilmesi ile çocuk gelinlerin sayısının daha da artacağı kesindir. Yine 13-14 yaşından itibaren öğrencilerin fabrikalarda ucuz iş gücü olarak kullanılması söz konusudur. Yine sermayeye kaynak aktarmakla eğitimin piyasalaşacağı, parası olanın eğitim hakkından faydalanacağı, yasa ile parasız eğitimin sona ereceği kesindir. Meslek Lisesi öğrencilerinin mevcut yasa ile işyerlerinde staj yaptıklarında çalışan sayısının %10’nu aşmamaları gerekir ibaresi çıkarılarak çocuk işçiliğinin meşrulaştırılması sağlanmakta sermaye sahiplerinin çocuk emeğini sömürmesi amaç edinmiştir.
Biz
Eğitim bir insan hakkıdır Eğitim Hakkından herkesin eşit, parasız ve kendi anadilinde yararlanmasını
Eğitim politikaları iktidarı siyasal hedefleri ve piyasa ihtiyaçlarına göre değil, bilimsel veriler, toplumsal ihtiyaçlar ve halkın talepleri gözetilerek sunulmalıdır.
Eğitimde müşteri bilinci değil, yurttaşlık bilinci geliştirilmelidir.
Eğitim Hizmetlerinin sunumunda proje temelli, piyasacı ve stratejik planlama değil, demokratik planlama yapılmalıdır.
Zorunlu din dersi uygulamasına son verilmeli, farklı dil, din ve kültürlere yönelik yarımcı uygulamalara son verilmelidir.
Demokratik, laik ve bilimsel eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.
18 aydır 4688 sayılı Kamu Emekçileri Sendika Yasası gündeme alınmazken 1 ay içinde ülkemizin geleceğini ilgilendiren bu yasanın Başbakanın emri ile acele bir şekilde gündeme getirilmesi ülkemizin nereye gittiğini en önemli işaretidir. Bu yasa ile itaatkar bir toplum yaratılarak uluslararası sermayenin hizmetine sunulmak istenmektedir. Biz ülkemizin karanlığa götürecek bu yasaya karşı Eğitim-Sen olarak 28-29 Mart’ta üretimden gelen gücümüzü kullanarak grev yapıyoruz. Mücadelemizi devam etme kararlılığındayız.
4688 Sayılı sendika yasasının grevli toplu sözleşmeli çıkmasını, her sendikanın kendi üyeleri adına toplu sözleşme yapması gerektiğini düşünüyoruz. Yandaş sendikalara alan açacak yasa tasarılarını reddediyoruz. Kesk olarak kamu emekçilerinin grev ve toplu sözleşme hakkını tanıyan, örgütlenme önündeki tüm engellerin kaldırıldığı uluslar arası sözleşmelere uygun bir sendika yasası istiyoruz. Böyle bir yasanın çıkması için bundan önce olduğu gibi mücadele etmeye devam edeceğiz.
Remzi ÇİFTÇİ
Eğitim Sen Şube Başkanı
Kesk Dönem Sözcüsü


