BASINA VE KAMUOYUNA DUYURU
SAĞLIK ALANINDA YAPILAN HAK İHLALLERİNE İTİRAZ EDİYORUZ!
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
Sayın Recep Tayyip Erdoğan,
Yarın güzel şehrimiz Mersin’e teşrif ediyorsunuz,
Biz biliyoruz ki; sizi seven, aldığınız kararları destekleyen ve güvenen hemşehrilerimiz içinde başta kadınlar olmak üzere pek çoğu kürtaja getirilmesi planlanan yasaktan, beş yaşındaki minik yavrularının okula başlamak zorunda kalmasından ve yöremize bir nükleer santral yapılacak olmasından dolayı çok kaygılılar. Ama biz yine biliyoruz ki bunu size söyleyemeyecekler.
Biz Mersin Tabip Odası olarak; burada bulunan sivil toplum örgütleri ile birlikte başta KADIN VE ÇOCUK SAĞLIĞI açısından büyük tehlikelere yol açacak bu unsurlar üzerine görüşlerimizi bildirmek istiyoruz:
-Kürtaj yasağı gelirse istenmeyen gebelikler güvenli olmayan yollardan sonlandırılacaktır.
-Kürtajın yasaklandığı ülkelerde, düşükler azalmamakta, aksine güvenli olmayan düşükler hızla yükselmektedir.
-Güvenli olmayan düşüklere bağlı olarak dünyada her sekiz dakikada bir kadın ölmektedir. Her yıl 68 bin kadının ölümüne, 5,3 milyon kadının hastalanmasına ve sakat kalmasına neden olan bu durum açıkça kadının yaşam hakkı ihlalidir.
-Romanya örneğinde yaşandığı gibi; kürtajın yasaklandığı 1966 ile 1989 arasında 10.000 kadın sağlıksız koşullarda yapılan kürtaj sonucu ölmüş ve yaklaşık 200.000 çocuk yetimhanelere bırakılmıştır. Bu durumdan da anlaşıldığı üzere bu açıkça çocuk hakkı ihlalidir.
Türkiye’de 10 haftaya kadar kürtajın serbest bırakılmasından bu yana;
– Kürtajlar 3 kat, Anne Ölüm Hızı 6 kat azalmış, modern aile planlaması yöntem kullanımı 2 kat artmıştır.
Sonuçta kadınların yaşam süresi artmıştır.
– Dünyada 8 anne ölümünden biri sağlıksız kürtajlardan oluşmakta iken, Türkiye’de ise sadece 50 anne ölümünden birinin nedeni sağlıksız kürtajdır.
– 1950’li yıllarda anne ölümlerinin yaklaşık yarısı düşükler nedeni ile olmakta iken, bugün anne ölümlerinin sadece %2’si güvenli olmayan düşükler nedeni ile olmaktadır.
Rakamlardan anlaşıldığı gibi, güvenli olmayan düşüklere bağlı ölüm ve sakatlıklar sağlık gündeminden çıkmışken tekrar bunları tartışıyor olmak kelimenin tam anlamı ile geriye gidiştir. Bu duruma kahroluyoruz ve itiraz ediyoruz.!
Başta çocuk sağlığını tehdit eden diğer bir unsur da ilimizin güzel beldesi Akkuyu’ya yapılması planlanan nükleer santraldir. Bugün, insanlık tarihi açısından yeni olan bu santrallerin, çevreye ve canlıların sağlığına verdiği zararların kanıtları bir bir ortaya çıkmaktadır. ABD ve Almanya’da yapılan bilimsel çalışmalarda nükleer santrallerin kurulduğu bölgelerde çocukluk çağı lösemilerinde artış olduğu istatiksel olarak kanıtlanmıştır. Çernobil ve Fukuşima gibi büyük felaketlerde oluşan zararın büyüklüğünü ise ne yazık ki bilmemiz mümkün bile olamamaktadır. Biz burada yaşayanlar olarak başımıza geleceklerden korkuyoruz ve itiraz ediyoruz.!
Bizce sağlıkta çok önemli bir hak ihlali de dayattığınız yeni eğitim sisteminin çocuk sağlığı üzerinde oluşturacağı olumsuz etkilerden kaynaklanacaktır. 5 yaşındaki bir çocuğun kas gücü, özbakım becerileri ve sosyal gelişimi ilkokula başlamak için yeterli olgunlukta değildir. Aileler şimdiden biz hekimlerin kapılarını aşındırmakta ve çocukları için okula gidemez raporları istemektedir. Onca sorun yetmiyormuş gibi yeni bir sorunla uğraşmak zorunda kalmayı reddediyoruz ve itiraz ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
15/06/2012
Mersin Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu Adına
Dr. Ful Uğurhan