TTB’nin Yanındayız
2016-2018 dönemi Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri 24 Ocak 2018 tarihinde gerçekleştirdikleri “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklaması nedeniyle 30 Ocak 2018 tarihinde gözaltına alınmış ve bir hafta süren gözaltından sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmışlardı. Bu açıklama nedeniyle dönemin Merkez Konseyi üyeleri hakkında yürütülen soruşturma sonucunda açılan dava 27 Aralık 2018 tarihinde Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacaktır.
“Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” basın açıklaması evrensel olarak hekimlerin savaşlara karşı duruşunu ifade etmektedir ve tüm çatışmalı ortamların halk sağlığını tehdit ettiğini ifade eden kapsamı nedeniyle evrensel hekim tutumunu içermektedir. Bu nedenle Türk Tabipleri Birliği’nin açıklaması başta Dünya Tabipler Birliği olmak üzere tüm tabip birlikleri ve uluslararası akademik çevreler tarafından büyük destek görmüştür.
Savaşların ve çatışmalı ortamların insanlık ve toplum sağlığı açısından yarattığı yıkıcı sonuçlar ortadadır. Savaşlar sadece savaşan tarafların değil, öncelikle çocukların, kadınların ve yaşlıların olmak üzere bütün toplumun sağlıklı yaşam hakkının elinden alınması demektir. Aynı zamanda tedavi gereksinimi olan kişilerin tedavi olanaklarının ortadan kaldırılması, çevresel sorunların baş göstermesi, açlık, yoksulluk ve ölüm anlamına gelmektedir.
Tüm bu nedenlerle hekimlerin savaşlara karşı çıkması “yaşatma sorumluluklarını”nın doğal ve kaçınamayacakları sonucudur. Türk Tabipleri Birliği yakın tarihimizde örneğine çok kez rastlandığı gibi, tüm politik baskılara karşın topluma karşı sorumluluklarından vazgeçmemiş ve uluslararası hekimlik değerlerinin gereğini yerine getirmiştir.
Bulunduğumuz coğrafya yüzyıllardır savaşlara, yoğun çatışmalara, büyük kıyımlara, göçlere ve katliamlara sahne olmuştur. Bütün bu süreçlerin en yakın ve canlı tanıklıklarını yapan hekimler için savaşa karşı barışı ve çatışmasızlığı savunmak göz ardı edemeyecekleri bir sorumluluk, sadece kendi halkına değil bütün dünya halklarına karşı borçlu oldukları bir yükümlülüktür.
Öte yandan Anayasa’nın başlangıç bölümü, Birleşmiş Milletler ve Dünya Tabipler Birliği’nin savaşa karşı tutum belgeleri Türk Tabipleri Birliği ve tüm hekim örgütlenmelerini savaş karşıtı mücadele yürütmekle sorumlu kılmıştır.
Bütün bu nedenlerle, Türk Tabipleri Birliği’nin “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklaması ve tespiti görev ve sorumluluklarından ayrı değerlendirilemez ve yargılanamaz.
Mersin Tabip Odası olarak yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın ve evrensel hekimlik değerlerini korumanın birincil görevimiz olduğunu ve yargılanamayacağını söylüyor, tüm hekimleri, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, barışın yanında yer alan halkımızı Türk Tabipleri Birliği ile dayanışmaya ve 27 Aralık 2018 Perşembe günü saat 09.00’da Ankara Adliyesi’ne bekliyoruz. 26.12.2018
MERSİN TABİP ODASI YÖNETİM KURULU
TTB’nin Yanındayız
Önceki Habr