Oda Yönetim Kurulu üyemiz Dr. Sibel Ünlü Mersin Barosu’nun 100. Yıl etkinlikleri ve 5 Aralık Kadın Hakları Günü kapsamında düzenlediği “Seçilmiş Kadınlar Söyleşisi” etkinliğine konuşmacı olarak katılım sağladı.
Söyleşide; Dünya’da ve Türkiye’de kadınların eşit ve özgür olma mücadelesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadınların biyolojik farklılıklarını gözeten düzenleyici yasalara rağmen hakların kullanımında ve fırsat eşitliğinde yaşanılan sorunlar; evli ve anne olan kadınların birincil kabul edilen rolleriyle, üstlendikleri iş rollerinin doğurduğu talepleri aynı anda karşılamaya ve rolleri arasında bir denge kurma çabalarının kadınlarda neden olduğu çoklu kişilik, tükenmişlik sendorumu-enerji yitimi; üst düzey yönetici kadınlarda cinsiyet ayrımcılığının neden olduğu görünmez engeller -cam tavan sendromu-; kadınların hizmet etme davranış eğilimi; sağlık emek gücünde kadının yeri, sağlıkta cinsiyet ayrımcılığı ve cinsiyete göre tercih edilen branşlar ile diğer iş kollarında kadınların karşılaştığı sorunlar konuşuldu.
Sanayi sonrası toplum, bilgi toplumu olarak kabul edilen, bilişim-iletişim teknolojilerinin hızla ilerlediği günümüzde dahi çok sayıda kadın aleyhine dezavantajlı durumların mevcut siyasi sistemden, siyasi sistemlerin oluşturduğu, yasalaştırdığı aile, kadın ve diğer sosyal politikalardan, iktidar-güç ilişkilerinden bağımsız olduğu düşünülmemelidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabul edilmesiyle eğitim tek sistem altında toplanmış ve kadınlarla erkeklere eğitimde eşit imkânlar sunulmuştur. 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile laiklik temelinde kadınlara eşit yurttaşlık hakkı tanınmıştır. Bu eşit imkanlar kadınların kamu alanlarına dahil olmasını kolaylaştırmış, 5 Aralık 1934 de kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması ile kadınlar Cumhuriyetin ilk yıllarında siyasete de katılmaya başlamışlardır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün toplumu hazırlaması ve isteği ile 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı. Kadınlar bu haklarını ilk kez 8 Şubat 1935’teki milletvekili seçimlerinde kullandılar. Atatürk de Türk kadınının milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etmiş olmasından duyduğu memnuniyeti şöyle ifade edecekti:
“Belediye seçimlerine katılarak siyasi yaşamda kendini deneyen Türk kadını, şimdi genel seçimlere katılırken hakların en önemlisini kullanmaktadır. Pek çok uygar ülkede kadınlara tanınmayan bu hak, bugün Türk kadınının elinde bulunmaktadır. O, bu hakkı yetki ve ehliyetle kullanacaktır.”
Türkiye’de bugüne kadar kazanılan kadın hakları korunmalı ve toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden politikalar geliştirilinceye kadar kadın mücadelesi devam etmelidir.
Mersin Barosu Yönetiminin 100. Yılını tebrik eder, günün anlam ve önemi nedeniyle düzenlemiş oldukları etkinlik için Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezine teşekkür ederiz.
Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu