Odamızın yapmış olduğu Coronavirüs ile ilgili basın açıklaması ektedir.
BASINA VE KAMUOYUNA
PANİĞE DEGİL, ÖNLEM ALMAYA İHTİYACIMIZ VAR
Sağlık bakanlığı nihayet geçtiğimiz gün Türkiye’de Coronavirüs vakası olduğunu kabul etti. Dünya Sağlık Örgütünün Pandemi ilan etmesinden hemen önce vakanın kabul edilmesi önemli ama geç kalınmış bir açıklamadır.
Ülkemizde Coronavirüs hakkında iki temel yanlış yapılmaktadır. Birincisi, hiçbir şey yokmuş gibi davrananlar, ikincisi de panik havası yaymaya çalışanlar.
Bu iki tavrın da çok yanlış olduğunu; paniğe değil, önlem almaya ihtiyacımız olduğunu bir kez daha vurgulamak ve dünyada yeni coronovirüs salgınının nasıl bir durumda olduğunu gözler önüne serdikten sonra neler yapmamız gerektiğini de sizlerle paylaşacağız;
Dünya çapında coronavirus COVIT-19 bulaşan kişi sayısı 114 809 kişi.
Bumlar dünyanın 115 farklı ülke ve bölgesinde yaşıyor.
Virüs nedeniyle ölen kişi sayısı 4031, iyileşen sayısı 64081.
Ağır ve kritik vaka sayısı 5711
En çok vaka Çin 80 754, İtalya 9172, Güney Kore 7513, İran da 7161 görüldü.
Ölümler de buna paralel – Çin 3 136, İtalya 463, İran 237, Güney Kore 54 kişi.
Çin’de değilseniz ve yakın bir tarihte Çin’i ziyaret etmediyseniz, endişenizi % 94 atmanız lazım.
Gerçekten COVIT-19 size bulaştıysa, yine de paniğe gerek yok çünkü: %81 hafif formda, %14 orta, sadece %5 kritik formda seyrediyor.
Atipik zatürede ölüm oranı %10, COVIT-19 da %3.4; elli yaş altı ise 0,2.
10 Şubat pik günlerden birisiydi – Çinde COVIT-19 dan 108 kişi öldü.
Aynı gün:
26 283 kişi kanserden
24 641 kişi kalp hastalıklarından
4300 kişi şeker hastalığından öldü.
Her gün:
Sivrisinekler 2740
İnsanlar 1300
Yılanlar 137 kişinin ölümüne sebebiyet veriyor.
Tüm bu tespitlerden yola çıkarak tekrar etmek istiyoruz ki;
Sağlık bakanlığı açısından;
Gerekli tedbirler bir an önce alınmalı, TTB ve diğer sağlık meslek örgütleri ile gerekli diyalog sağlanmalıdır. Son iki gündür Pandemi Kurullarının kurulması, henüz tamamlanmamış olsa da çalışma planlarının hazırlanması, merkezi hastanelerin bazı bölümlerinin olası salgına yönelik hazırlanması çok önemli gelişmelerdir ancak çok daha önceden yapılması gereken şeylerdir. En azından bugünden sonra bu önlemlerin alınmasında ve kişilerin eğitiminde kamunun gücünden yararlanmak ve görsel medyayı yaygın bir şekilde kullanmak önemlidir.
Halkımıza yönelik olarak da;
Gereksiz panik yapmayın, klasik ve sosyal medyadaki abartılı haberlere kanmayın. Dünyanın sonu gelmiş gibi medikal malzeme, ilaç, gıda maddesi stoklamayın. Kişisel hijyeninize dikkat edin, Kapalı alan etkinliklerinden uzak durmaya çalışın. Yurtdışı seyahatlerinizi erteleyin, Çok basit şikayetleriniz nedeniyle hastanelere ve özellikle acil servislere gitmeyin, birinci basamak olan aile hekimliklerini tercih etmeye çalışın. Aksırırken ve hapşırırken ağzınızı tek kullanımlık mendil ya da dirseğinizin içi kısmı ile kapatın, Özellikle ellerinizi sabun ve suyla sık sık yıkayın, minumum yüzde 70 seyreltilmiş alkol ile ellerinizi sık sık dezenfekte edin. Bol su, bol sıvı gıda, C vitamini yüksek meyve, sebze ve doğal vitamin-minerallerle bağışıklık sisteminizi güçlü tutun.
Tüm bunları yaptığınız taktirde çok kısa bir süre içerisinde bu salgın ortadan kalkacak ve bizler normal hayatımıza devam edeceğiz.
Bu vesileyle şunu bir kez daha anımsatıyoruz ki; onlarca yıldır iddia ettiğimiz gibi Türkiye acilen tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik politikalarından ve özellikle son 17 yıldır yerleştirmeye çalıştığı sağlıkta dönüşüm programından vazgeçmeli, koruyucu sağlık hizmetlerine yönelmeli ve özellikle “224 Sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası” günümüze uygun bir şekilde yeniden düzenlenerek uygulanmalı, hastalıkların yayılmasında doğrudan etkisi olan “aşı karşıtı” eğilimlerle mücadelesini arttırmalıdır. 13.03.2020
MERSİN TABİP ODASI YÖNETİM KURULU