Odamız tarafından, Hükümetin taşeronlaştırma politikalarının sonucu olarak meydana gelen Soma Madeni’nde yaşananların kaza değil bir katliam olduğunu vurgulamak ve “Soma Gerçeğinde Türkiye’de İşçi Sağlığı ve Güvenliğinin Durumu” konulu panelimizin duyurusunu yapmak için 27.05.2014 Salı günü basın açıklaması yapıldı. Oda başkanımız Dr. Ful Uğurhan, Soma’da yaşanan katliamın herkes tarafından değerlendirildiğini ama hekimler tarafından da değerlendirilmeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Genel sekreterimiz Dr. Mehmet Antmen’de basın açıklamasını okudu.
Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu
SOMA; KADER, FITRAT DEĞİL, KATLİAMDIR
Yüreğimiz yanıyor! Resmi rakamlara göre 301, gayri resmi rakamlara göre çok daha fazla canımız Soma’da katledildi.
Yüzlerce işçinin can verdiği bu katliam, ülkede biraz olsun vicdanı olan, biraz olsun onuru olan herkes için bir milat olacaktır. Bundan sonra hiç kimse bu olaylara sessiz kalmayacak ve sorumlulardan hesap sormaktan çekinmeyecektir. Çünkü biz biliyoruz ki bu katliam “kaza” ile olmamıştır. Ve yine çok iyi biliyoruz ki, önceki cinayetlerde olduğu gibi işçi kardeşlerimizin ölümü kader değildir. Özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarını hayata geçirenler Soma’da yaşananların başlıca sorumlularıdır.
Yıllarca kamu eliyle üretimin yapıldığı madenler, özel sektöre devredildikten sonra iş kazalarında patlama yaşanmıştır. 2002 yılından 2014 yılına kadar kömür madenlerindeki iş cinayetleri yüzde 40 artmıştır. Bunun nedeni özelleştirmedir, taşeronlaştırmadır, maliyetleri düşürmek için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin savsaklanmasıdır, TTK bünyesinde çalışan işçi sayısının üçte bir oranında azaltılmasıdır.
Bu dönüşüm sayesinde Soma’da katliamın yaşandığı işletmenin patronunun övündüğü rakamlar ortaya çıkmış, kömürün tonunun maliyeti 130 dolardan 23 dolara düşmüş, bu tasarrufun bedeli de yüzlerce işçinin ölümüyle ödenmiştir. Özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları sonrası Türkiye ölümlü maden kazalarında Avrupa’da birinci sıraya yükselmiştir. Dünyada ise bu alanda ilk üç sırada yer alan Türkiye bu sene birinciliği kimseye kaptırmayacaktır.
Yapılan uyarılara rağmen Soma’da bu tür iş kazalarından kurtarılan işçilerin tedavisine dönük devlet tarafından yapılmış özel bir sağlık birimi kurmayanlar, hastanelerde yanık ünitesi açmayanlar hiç mi sorumluluk duygusu hissetmemektedir?
İş sağlığı ve güvenliği yasasıyla bu alanı da piyasaya devreden, denetimi yapanın işverenden maaş aldığı bir sistem kuran, yine tüm uyarılarımıza rağmen bu alandaki denetim yetkisini bağımsız emek ve meslek örgütlerine vermeyi reddedenler, hiç mi vicdan azabı çekmemektedir?
“Hedef 2023” diye yola çıkanların 1862’deki bir kazayı örnek göstererek “Bu işin fıtratında var” demesi ülkemizin içinde bulunduğu tabloyu gayet net özetlemektedir. Bu ülkenin 70 milyon insanı, teknoloji bu kadar gelişirken insana değil ölüme yatırım yapan bir anlayışı hak etmemektedir.
Soma’da yitirdiğimiz işçilerden bize kalan sadece acı değil böylesi katliamların yaşanmaması için mücadele görevleridir. “Kader”, “fıtrat” diyerek sorumluluklarını unutturmaya çalışanlara ilan ediyoruz ki unutmayacak, güvenceli iş ve insanca yaşam hakkımız için mücadeleyi büyüteceğiz.
Aşağıdaki taleplerimizi karşılanmadığı sürece yeni katliamlara davet çıkarılacağı bilinmelidir:
1. İş cinayetlerinin artışına neden olan taşeron çalıştırma derhal yasaklamalıdır.
2. Özelleştirildikten sonra seri cinayetlerle gündeme gelen tüm madenler derhal yeniden kamulaştırmalıdır.
3. İşçi sağlığı ve iş güvenliğini piyasaya devreden iş güvenliği yasası kaldırılmalı, tüm denetim yetkisi emek ve meslek örgütlerine verilmelidir.
Biz, Mersin Tabip Odası olarak bu katliamın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri tartışmak için 30 Mayıs 2014 Cuma günü Saat 17.30’da, Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapacağımız, Mersin Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç Dr. A. Öner Kurt ve İşyeri Hekimliği Komisyon Başkanımız Dr. Necip T.Yüceer ve Mersin Barosu Başkanı Av. Alpay Antmen’in katılacağı SOMA GERÇEĞİNDE TÜRKİYE’DE İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİNİN DURUMU adlı panelimize tüm Mersinlileri davet ediyoruz. 27.05.2014
MERSİN TABİP ODASI
Bu dönüşüm sayesinde Soma’da katliamın yaşandığı işletmenin patronunun övündüğü rakamlar ortaya çıkmış, kömürün tonunun maliyeti 130 dolardan 23 dolara düşmüş, bu tasarrufun bedeli de yüzlerce işçinin ölümüyle ödenmiştir. Özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları sonrası Türkiye ölümlü maden kazalarında Avrupa’da birinci sıraya yükselmiştir. Dünyada ise bu alanda ilk üç sırada yer alan Türkiye bu sene birinciliği kimseye kaptırmayacaktır.
Yapılan uyarılara rağmen Soma’da bu tür iş kazalarından kurtarılan işçilerin tedavisine dönük devlet tarafından yapılmış özel bir sağlık birimi kurmayanlar, hastanelerde yanık ünitesi açmayanlar hiç mi sorumluluk duygusu hissetmemektedir?
İş sağlığı ve güvenliği yasasıyla bu alanı da piyasaya devreden, denetimi yapanın işverenden maaş aldığı bir sistem kuran, yine tüm uyarılarımıza rağmen bu alandaki denetim yetkisini bağımsız emek ve meslek örgütlerine vermeyi reddedenler, hiç mi vicdan azabı çekmemektedir?
“Hedef 2023” diye yola çıkanların 1862’deki bir kazayı örnek göstererek “Bu işin fıtratında var” demesi ülkemizin içinde bulunduğu tabloyu gayet net özetlemektedir. Bu ülkenin 70 milyon insanı, teknoloji bu kadar gelişirken insana değil ölüme yatırım yapan bir anlayışı hak etmemektedir.
Soma’da yitirdiğimiz işçilerden bize kalan sadece acı değil böylesi katliamların yaşanmaması için mücadele görevleridir. “Kader”, “fıtrat” diyerek sorumluluklarını unutturmaya çalışanlara ilan ediyoruz ki unutmayacak, güvenceli iş ve insanca yaşam hakkımız için mücadeleyi büyüteceğiz.
Aşağıdaki taleplerimizi karşılanmadığı sürece yeni katliamlara davet çıkarılacağı bilinmelidir:
1. İş cinayetlerinin artışına neden olan taşeron çalıştırma derhal yasaklamalıdır.
2. Özelleştirildikten sonra seri cinayetlerle gündeme gelen tüm madenler derhal yeniden kamulaştırmalıdır.
3. İşçi sağlığı ve iş güvenliğini piyasaya devreden iş güvenliği yasası kaldırılmalı, tüm denetim yetkisi emek ve meslek örgütlerine verilmelidir.
Biz, Mersin Tabip Odası olarak bu katliamın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri tartışmak için 30 Mayıs 2014 Cuma günü Saat 17.30’da, Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapacağımız, Mersin Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç Dr. A. Öner Kurt ve İşyeri Hekimliği Komisyon Başkanımız Dr. Necip T.Yüceer ve Mersin Barosu Başkanı Av. Alpay Antmen’in katılacağı SOMA GERÇEĞİNDE TÜRKİYE’DE İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİNİN DURUMU adlı panelimize tüm Mersinlileri davet ediyoruz. 27.05.2014
MERSİN TABİP ODASI