17.03.2011
TABİP ODASI BAŞKANLIĞI’NA
Konu: ”Tam gün” uygulama işlemleri hakkında hekimlerin bilgilendirilmesi hk.
Sağlık Bakanlığı tarafından, ”Tam Gün” uygulaması hakkında uygulama işlemlerine ilişkin hekimlere yönelik yazılı bir bilgilendirme yapılmamıştır. Bakanlığın 8 Mart 2011 tarihli, ”Kamuda hekimlerin tam gün çalışması” hakkında genel yazısın da ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun uygulanması istenmiştir.
Sağlık Bakanlığı’nın bu genelgesi ”yargı kararının uygulanması” işlemi değildir. Çünkü genelgede ”uygulanması istenen ”DİDDK’nun itiraz kabul kararı, bir yürütmeyi durdurma ya da iptal kararı değildir. DİDDK, itiraz kabul kararında 1219 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3 fıkrasının ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının anlamını yeniden yorumlamıştır. Sağlık Bakanlığı bu yoruma da dayanarak Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen çalışma yasaklarını her koşulda uygulamak istemektedir.
Türk Tabipleri Birliği, Danıştay İDDK’nun Anayasa Mahkemesi kararına aykırı yorumu ile yeniden anlamlandırılan Yasa hükmünün Anayasa’ya aykırılığını itiraz yolu ile ileri sürmüş ve dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini istemiştir. Bu talebinin önümüzdeki günlerde değerlendirilip karara bağlanması söz konusu olacaktır.
Sağlık Bakanlığı’nın 8 Mart tarihli genelgesi ile uygulama işlemlerinin nasıl yürütüleceği, hekimlere bir tebliğ işlemi yapılıp yapılmayacağı belirtilmemiştir. Hukuk devleti ilkesi uyarınca Sağlık Bakanlığı tarafından hekimlere uygulamanın nasıl yapılacağına ilişkin bir bildirimin yapılması gerekmektedir.
Kamu kurumundaki mesaisinin bitiminde İşyeri hekimliği yapan, özel hastanede veya özel sağlık kuruluşlarında çalışan ya da muayehanesinde çalışan hekimlere, Sağlık Bakanlığının yasaklayıcı, hukuka aykırı işlemlerine karşı hak arama özgürlüğünü kullanmalarını öneriyoruz. Bu kapsamda;
a) Kendilerine mesai saati bitiminde kamu dışında çalışamayacakları yönünde bir bildirim yapılması üzerine veya tebliğ işlemi yapılmaksızın çalıştıkları kuruma gelen Sağlık Bakanlığı görevlileri tarafından bir tutanak tutulması veya çalışmalarını önleyici bir işlem yapılması halinde bu işlemlere karşı idare mahkemesinde yürütmeyi durdurma istemi ile iptal dava açabilirler.
b) Hekimler bu arada isterlerse İl Sağlık Müdürlükleri ya da çalıştıkları kamu kurumlarının yöneticilerine başvurarak kamu kurumu dışında çalışıp çalışamayacaklarının kendilerine bildirilmesini yazılı olarak isteyebilirler. Çalışamayacakları yönünde bir yanıt verilir ise bu işleme karşı, yürütmeyi durdurma istemi ile iptal davası açabilirler.
Talep eden hekimler, Türk Tabipleri Biriği Hukuk Bürosu tarafından örnek olarak hazırlanan ve aşağıda verilen linkten erişilebilen dilekçelerden yararlanarak idare mahkemesinde dava açabilirler.
Yapılan uygulama Anayasa Mahkemesinin kararına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlayacağına dair Anayasanın 153. maddesine, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında belirttiği 17 ve 56. maddelere aykırıdır. İdare Mahkemeleri tarafından işlemin hukuka aykırılığını değerlendirilebileceği düşüncesindeyiz.
Bu arada kamu dışındaki işlerinde çalışmaya devam eden hekimler yönünden sıkça sorulan sorulara ilişkin TTB Hukuk Bürosu tarafından hazıranan yanıtlar üyelerinizin aydınlatılmasında yardımcı olması amacıyla ekte gönderilmektedir.
Ayrıca Anayasa aykırılık talepli İdare Mahkemesine sunulacak bireysel dava dilekçesi örneği ile Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından Danıştay 5.Daire’sine yaptığımız başvuru metnimiz web sayfamızda yer alan http://www.ttb.org.tr/sil/ekler.zip
linkten indirilebilir.
Bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Saygılarımızla,
Prof. Dr. Feride Aksu Tanık
TTB Merkez Konseyi
Genel Sekreteri
EK:
1- Kamu dışındaki işinde çalışmaya devam eden hekimler devlet memurluğundan atılır mı?
Disiplin cezalarında kanunilik ilkesi söz konusudur. Bu ilkenin sonucu olarak hangi davranışa ne ceza verileceğinin kanunla düzenlenmesi gerekir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde hangi davranışlara ne tür ceza verileceği düzenlenmiştir. Hekimlerin kamu kurumlarındaki mesailerinin bitiminde kamu kurumları dışında hekimlik yapmaları hali disiplin cezası verilecek fiiller arasında sayılmamıştır. Hekimlik meslek uygulamasını kapsamayan ticari faaliyet vb. gelir getirici bir işte çalışma yasağı halleri dahi Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilecek fiiller arasında değildir. Bu nedenle hekimlere mesai sonrası hekimlik yaptıkları için devlet memurluğundan çıkarma cezası verilemez. Ancak hukuka aykırı olmakla birlikte, uyarma, kınama, aylıktan kesme veya kademe ilerlemesi cezası verilecek fiillerden birinin kapsamına kıyas yolu ile dahil edilip ceza verilmesi söz konusu olabilir. Verilecek bu cezalara karşı da yargı yolu açık bulunmaktadır.
2- Devlet Memurluğundan istifa edip/emekli olup özel çalışmayı tercih eden hekimler, Yargının çalışma yasağını ortadan kaldırması halinde tekrar eski kamu görevine dönebilir mi?
Devlet Memurları, kamu görevlerinden istifa edip istifalarının kabul edilmesinden sonra memurluktan ayrılırlarsa, altı ay sonra tekrar memurluk görevine atanmak için başvurabilirler. Ancak eski görev yerine atanmalarını zorunlu kılan bir düzenleme olmadığı gibi atanıp atanmamaları da boş kadronun bulunmasına bağlıdır.
65 yaşı doldurmadan emekli olan hekimlerin devlet memurluğuna tekrar atanması mümkün değildir. Ancak bu konuda yasal bir düzenleme yapılır ise tekrar atama için başvurabilirler. Bu durumda olan hekimler yönünden de tekrar eski görevlerine atanmalarını zorunlu kılan bir düzenleme bulunmamaktadır.
3- Kısmi süreli çalışma belgesi iptal edilen veya muanehanesini yapılan bildirim üzerine kapatmak zorunda kalan hekimler, çalışma yasağı ortadan kaldırılır ise tekrar çalışmaya başlayabilirler mi?
Yargı kararı ile ya da başkaca bir yol ile çalışma yasağının sonradan ortadan kalkması halinde hekimler yeniden çalışmaya başlayabilirler. Ancak iş akdine dayalı olarak işyeri hekimliği, özel kurum hekimliği, ya da özel bir sağlık kuruluşunda çalışmakta olan hekimler iş akitleri sona erdiği için, muayehanelerini kapatmak zorunda kalan hekimler ise bu süre içinde çalışamadıkları için maddi olarak bir zarara uğrayacaklardır.
Bu nedenle Sağlık Bakanlığı ya da İl Sağlık Müdürlükleri tarafından yapılan bildirim üzerine kamu dışındaki çalışmalarına son vermek zorunda kalan hekimlerin, bu durumu ve her türlü hukuksal haklarını saklı tuttuklarını yazılı olarak bir dilekçe ile İl Sağlık Müdürlüğünü bildirmelerinde yarar bulunmaktadır. Böyle çalışma yasaklarının hukuka aykırı bulunup kaldırılması halinde zararlarını hukuka aykırı uygulama yapan Bakanlıktan talep etme yoluna gidebilirler.