TTB, Tabip Odaları ve Sağlık Emek-Meslek Örgütleri ile Ankara’da Sağlık Bakanlığı Önünden Seslendik: “Yönet(e)miyorsunuz! Hekimler, Sağlık Emekçileri Değil; Bu Enkazın Sorumluları Gidecek!”
20 Ekim 2023
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de aralarında olduğu sağlık emek-meslek örgütleri ile tabip odaları, sağlıkta şiddete karşı yürütülen mücadele kapsamında “Yönet(e)miyorsunuz! Hekimler, Sağlık Emekçileri Değil; Bu Enkazın Sorumluları Gidecek!” demek için 20 Ekim 2023 günü Sağlık Bakanlığı önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasına Mersin Tabip Odası (MTO) Başkanı Dr. Nasır Nesanır, MTO geçmiş dönem başkanı Dr. Mehmet Antmen, TTB Merkez Konsey delegemiz Dr. Ayşe Jini Güneş Keskin, aktivistimiz Dr. Oğuzhan Doğan katılım gösterdi.
Basın açıklaması sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren hekimler ve sağlık emekçileri için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı. Yaşamını yitiren hekimlerin fotoğraflarının olduğu dövizler taşınırken; “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz”, “Sağlıkta şiddet sona ersin”, “Sağlıkta dönüşüm ölüm demektir”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz” ve “Bakan uyuma sağlıkçıya sahip çık” sloganları atıldı.
Basın açıklamasında kurum temsilcileri kısa konuşmalar yaptı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından okunan açıklama şöyle:
Basın metnine geçmeden önce burada bulunan kurumlar olarak İsrail’in Filistin’e yönelik katliamlarını kınıyoruz. Bizler yaşatmak için bu mesleği seçenlerin temsilcileri olarak “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyoruz. Katliamın her türlüsüne karşı olan bir tutumla özellikle sağlık kurumlarına, sivillere yönelik saldırıları kabul edilemez bulduğumuzu bir kere daha yineliyoruz.
Basın açıklaması metni;
Hekimler, Sağlık Emekçileri Değil; Bu Enkazın Sorumluları Gidecek!
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın getireceği yıkımlara dair tüm öngörülerimiz ne yazık ki çıkıyor. Başta mesleğimizin değersizleştirilmesi, toplum sağlığının yok sayılması olmak üzere bugün yaşadığımız tüm sorunların kaynağının bu program olduğunu biliyoruz. Sağlıkta yaşanan sorunlara geçici, çözüm olmaktan uzak, günü kurtaran rötuşlarla şiddeti besleyen Sağlık Bakanlığı’na yerinde seslenmeye geldik. Yönetemiyorsunuz! Sağlıkta kriz giderek derinleşiyor. Ya derhal gerçekçi adımlar atın ya da istifa edin!
2003’ten beri ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programı ile had safhaya ulaşan piyasacı; halk sağlığını ve hekimleri/sağlık emekçilerini yok sayan, değersizleştiren sağlık politikalarının şiddeti daha çok artıracağını söyledik ve ne yazık ki bir tüketim nesnesine dönüştürülmemiz sonucunda sağlıkta şiddet nedeniyle birçok meslektaşımızı kaybettik. Dr. Göksel Kalaycı, Dr. Kamil Furtun, Dr. Ersin Arslan, Dr. Ekrem Karakaya, Dr. Fikret Hacıosman, hemşire Ömür Erez, güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan, Ali Kemal Sağlam… Her gün ölüm ile burun buruna gelen onlarca meslektaşımız… Ve bu şiddet ortamında çalışmak istemediği için göç yoluyla kaybettiğimiz diğerleri…
Tüm bu olanlar karşısında yalnızca tweet atmakla yetinen bir Sağlık Bakanlığı istemiyoruz. Kışkırtılmış sağlık talebi, hastane doluluk garantili, koruyucu değil hastalıktan beslenen sağlık politikalarını savunan bu sağlık sistemini reddediyoruz. Birkaç dakika da olsa hekimi görmenin yeteceği zannıyla oluşturulan yapay hasta memnuniyeti yaratma temelli bu çarkın bir dişlisi olmayı kabul etmiyoruz. Hastalarımız da 150. hastamız olmaktan, nöbetimizin 30. saatinde ameliyat edilmekten, birkaç dakikada derdine çare bulamamaktan en az bizim kadar şikayetçi.
Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin bir boyutu da liyakatsiz yöneticilerin yaptığı mobbing ve baskı uygulamalarıdır.
- Önerdiğimiz sağlıkta şiddet yasasının tek bir virgülü dahi değiştirilmeden kabul edilmesini istiyoruz.
- Sağlık emek-meslek örgütleri ve uzmanlık derneklerinin önerileriyle güvenli çalışma alanları istiyoruz.
- Mesleklerimizi hedef gösteren tüm kitle iletişim araçlarının denetlenmesini istiyoruz.
- Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hemen terk edilmesini istiyoruz.
- Hekim-hasta ilişkisindeki güvenin yeniden tesisini hedefliyoruz.
- Toplumu hastalıklardan koruyabildiğimiz; tüketim nesnesi değil, hak öznesi olduğumuz bir hekimliği var etmek istiyoruz.
- İdareci belirlemeleri liyakat kriterlerini taşıyan kişilerin aday olacağı ve çalışanlar tarafından seçimle belirleneceği şekilde olmalıdır.
Bu talepler ile kamu otoritesine sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Ancak bilinsin ki, yalnızca talep eden yerde durmayacağız. Örgütlülüğümüzden ve haklılığımızdan aldığımız güçle dönüştürmek için tüm inadımızla mücadele edeceğiz.
Bizler yaşatmak için irade ortaya koyanlar, kendi hayatlarımızdan, mesleğimizden, halkın sağlık hakkından vazgeçmiyoruz. Her zamankinden daha kararlı ve daha güçlüyüz. Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz.
HEKİMLER, SAĞLIK EMEKÇİLERİ DEĞİL; BU ENKAZIN SORUMLULARI GİDECEK!
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN)
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS)
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş)
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş)
Hekim Birliği Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği)
Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekim Sen)
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (Tüm Rad-Der)
Türk Dişhekimleri Birliği (TDB)
Türk Tabipleri Birliği (TTB)