“TAM GÜN” ALDATMACASIYLA HALKI VE HEKİMLERİ YANILTANLARIN FOYASI MEYDANA ÇIKIYOR
Anayasa Mahkemesi olasılıkla bu hafta içinde “Tam Gün Yasası” ile ilgili olarak yaşamsal bir karar verecek. Karar öncesinde Anayasa Mahkemesinin, 110 bin hekimin temsilcisi olan Türk Tabipleri Birliği (TTB) yetkililerini, görüşlerini dinlemek üzere davet etmesi Hükümet yetkililerine demokrasi dersi verir gibidir. Zira hükümet yetkilileri sağlıkla ilgili olarak alacakları kararlarda TTB’yi hiçe saymayı âdet haline getirmiş olup hekimlerin feryatlarını duymamak üzere âdeta seçici sağırı oynamaktadır.
Mersin Tabip Odası ve biz hekimler yıllardır “gerçek anlamda bir tam gün yasası” çıkarılmasını istiyoruz. Ancak çıkarılan bu yasanın tam gün çalışma yasası değil, tam gün kölelik yasası olduğunu, Sağlıkta Dönüşüm (yıkım) Programı denen AB-D dayatmasının bir parçası olduğunu ve başta tıp eğitimi olmak üzere sağlık alanında telafisi mümkün olmayan yaralar açacağını bir kez daha haykırmak istiyoruz.
Biz hekimler Bu yasa ile ilgili olarak Hükümetin ve Sağlık Bakanı’nın kamuoyuna söylediklerinin doğru olmadığını, gerçeği yansıtmadığını, aldatmaca olduğunu biliyor ve halkımızla paylaşmak istiyoruz:
- Hükümet sürekli olarak yanıltıcı beyanlarla hekim ücretlerinin arttığını söyleyip hekimleri hedef haline getirmektedir. Biliyoruz ki maaşların döner sermayeden ödenmesi öngörülmektedir, bu durumda şu andaki ücretleri almak bile hayal olacaktır.
- Ayrıca hekimlerce yine çok iyi bilinmektedir ki Sağlık Bakanı ve Başbakan’ın kamuoyuna duyurduğu ücretler kâğıt üzerinde ve teorik olup belirtilen kazanca ulaşabilmek için günde en az 13-14 saat çalışmak gerekmektedir. Bu durum insan haklarına aykırıdır ve hekimlerin hata yapma olasılığını artıracaktır.
- Emekli hekimlere 1.250 TL civarında ödeme yapılmaktadır. Yasa mevcut emeklilere hiçbir iyileştirme sunmamakta; yasa çıktıktan bir yıl sonra emekli olan hekimin maaşında ise 19-44 TL arasında iyileştirme yapmaktadır.
- Yasa tıp eğitimine ve öğretim üyelerine büyük bir darbe vurmakta, eğitimi vahşi piyasa koşulları ile rakip haline getirmektedir.
- Sağlık hizmetleri katkı-katılım payı, fark ücreti ile giderek daha fazla paralı hale dönüştürülmektedir.
- Yasa radyoloji çalışanlarının sağlığını riske etmektedir.
- Zorunlu mesleki sorumluluk sigortası ile sigorta şirketleri zengin edilmeye çalışılmaktadır. Hizmet altyapısından kaynaklanan sorunlar da hekime mal edilmeye çalışılmakta ve hekimler sürekli suçlu ilan edilerek sağlık çalışanlarına yönelik şiddet körüklenmektedir.
Yasa tasarı halindeyken uyarmıştık, yine uyarıyoruz! Tam Gün adıyla bilinen yasa iptal edilmezse:
- Hastane gelirlerinin artırılması temel hedef olurken, nitelikli hasta bakımı, eğitim ve araştırma bugünkünden daha da geri plana itilecektir;
- Zor ve zaman harcanması gereken hastalardan uzak durularak, sadece “bakılan” hasta sayısının artırılmasına çalışılacaktır;
- Öğretim üyesinden sağlık ocağı hekimine tüm sağlık çalışanları, emekliliğe yansımayan düşük bir temel ücrete mahkûm edilerek, daha fazla hasta bakıp daha fazla kazanç elde etmeye yönlendirilecektir.
- Sonuç olarak verilen sağlık hizmeti her alanda giderek kötüleşecektir.
Biz; hekimlerden taşeron işçilere, kamu-özel ayrımı olmaksızın bütün sağlık çalışanlarının, iş güvencesi başta olmak üzere, özlük haklarının kalıcı bir şekilde düzeltilmesini; hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının, iyi ve nitelikli hizmet üretecekleri, işsizlik kaygısı duymayacakları ve emekliliklerinde geçinebilecekleri düzenlemelerin acilen yapılmasını bir kez daha talep ediyoruz. Anayasa Mahkemesinden; sadece bizlerin değil, gelecek nesillerimizin de sağlık hakkını gasp eden uygulamaların bir parçası olan bu yasayla ilgili yürürlüğü durdurma ve iptal kararı vermelerini talep ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Prof.Dr.Aytuğ Atıcı
Mersin Tabip Odası
Yönetim Kurulu Başkanı