1 Kasım 2024
Mersin Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık sistemimize giren açgözlü ticaretin kurbanı olan ailelerin, bebeklerin, etik değerlere bağlı meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının yanında olduğumuzu dile getirdiğimiz ortak basın açıklaması TTB Merkez Konseyi üyelerinin katılımı ile gerçekleştirildi.
TTB, Mersin Tabip Odası ve tabip odalarının hazırladığı ortak açıklamayı TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip okudu. Açıklamanın tamamı şöyle:
Çok Üzgünüz:
Sağlıkta Ticaret Ölüm Getirdi!
Halkın Sağlık Hakkına ve Mesleğimizin Onuruna Sahip Çıkıyoruz.
Sorumlular Hesap Vermelidir!
Tabip Odaları ve Türk Tabipleri Birliği olarak Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık sistemimize giren açgözlü ticaretin kurbanı olan ailelerin, bebeklerin, etik değerlere bağlı meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının yanındayız!
İstanbul’da bebeklerin bir sermaye çetesi tarafından tıbbi gereklilik olmadığı halde anlaşma yaptıkları özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine usulsüz yönlendirildiğine, yoğun bakımlarda gereğinden uzun yatırıldıklarına, bu sayede Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan ve ailelerden haksız gelir elde edildiğine ve daha vahimi bebeklerin bir kısmının yoğun bakım takipleri sırasında hayatını kaybettiğine ilişkin haberleri büyük bir üzüntüyle yakından takip ediyoruz. Hayatını kaybettiği bildirilen bebeklerimizin ve ailelerinin acısını paylaşıyoruz.
Olay hekimlik değerleri bir yana, insanlık değerleri ile bağdaşmayacak niteliktedir ve hiçbir gerekçe halk sağlığını riske atmayı hekimlik değerlerinin ayaklar altına alınmasını haklı çıkarmaz. İstanbul Tabip Odamız konuyla ilgili resen soruşturma başlatmıştır. Onur kurulumuzun olayı titizlikle ve en hızlı şekilde soruşturarak gereken cezaları vereceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Yürütme ve denetim görevini elinde tutan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinin görevlerini ihmal ettikleri, yıllardır sürdüğü anlaşılan bu tezgahın geç ortaya çıkmasından sorumlu oldukları iddianameden anlaşılmaktadır. Tüm sorumluların adalet önünde hesap vermeleri gerekmektedir. Sağlık Bakanı’nı sorumlu davranarak gereğini yapmaya, bir bürokrat olan Sağlık Bakanı’nı o göreve atayan Cumhurbaşkanı’nı da göreve davet ediyoruz.
Diğer yandan bu olayın, ülkemizde hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hemen tamamının her koşulda büyük özveriyle ve sadece halkın sağlığı için çalıştığı gerçeğini gölgelememesini istiyoruz. Topluma karşı görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan meslektaşlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarının arkasındayız.
Bu vahim olay birkaç vicdan ve ahlak yoksunu sağlık çalışanının, hastane yöneticisinin suça karışmasından ibaret olmadığı gibi bu kişilerin cezalandırılması ile geçiştirilecek ve telafi edilecek nitelikte de asla değildir. Bunu çok aşan ve sistemle ilgili ciddi bir sorunla, ülkemizde yıllardır uygulanan sağlık politikalarının iflasıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır.
Yaşananlar, yıllardır kamuoyunu ve yetkilileri uyardığımız bir gerçeği, Sağlıkta Dönüşüm Programı doğrultusunda uygulanan politikaların halkın yararına olmadığı ve sağlık sisteminde yıkıcı sonuçları olduğu gerçeğini inkar edilemeyecek şekilde ortaya koymuştur Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çökertmiştir.
Halk sağlığına, hekimlik değerlerine ve sağlık çalışanlarına zarar veren, ülke kaynaklarının bir avuç insanın çıkarına boşa harcanmasına yol açan ve bu son olayda gördüğümüz gibi insanlık değerlerinin ayaklar altına alınmasına neden olan politikalar bir an önce terk edilmelidir.
Tabip Odaları ve TTB Merkez Konseyi olarak; ülkemizin maddi ve insan kaynaklarının halkın ihtiyacı olan eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti sunan bir sağlık sistemi kurmaya yeteceğini biliyoruz. Yöneticileri, halkın sağlığını piyasanın insafına bırakan sağlık politikalarını bir kenara bırakarak, koruyucu hekimlik ve birinci basamağın güçlendirildiği, sağlık çalışanlarının güvenli ve güvenceli çalışabildiği, sağlık hizmetinin niteliğinin ve topluma katkısının değerlendirildiği bir sağlık sistemini hayata geçirmeye çağırıyoruz.
Tüm kamuoyuna duyururuz ki; Tabip Odaları ve TTB olarak, bu korkunç olaya yol açan ticarileştirilmiş sağlık sistemi yerine eşit, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir bir sağlık sistemi kurulması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ayrıca; ailelerin, bebeklerin her konuda yanındayız, üzerimize düşen görevleri hızla yapacağız. Piyasacı sağlık sisteminin bütün zorlamalarına karşın etik ilkelerden ödün vermeyen meslektaşlarımızın, sağlık çalışanlarının her zaman yanında olacağız.
Öneri ve taleplerimiz:
• Olaydan doğrudan etkilenen ailelere ve adı geçen hastanelerde bebekleri takip edilmiş olan tüm ailelere gerekli açıklamalar yapılmalı, ihtiyaç duydukları her tür destek sağlanmalıdır.
• Gerekli denetimleri yapmayarak vahim sonuçlara neden olan kamu yetkilileri gereğini yapmalı, kanun önünde de hesap vermelidir.
• Olaya karıştığı için kapatılan hastaneler kamuya devredilerek tekrar açılmalı, burada çalışan meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının hakları korunmalıdır.
• Tüm ülkedeki 112 kayıtları geriye dönük incelenerek benzer çetelerin varlığı araştırılmalıdır.
• Meclis’te araştırma komisyonu kurulmalı ve konu tüm yönleriyle araştırılmalıdır.
• Konuyla ilgili tüm yasal ve idari süreçler açık ve şeffaf bir şekilde yürütülmelidir.
• Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan, sağlığın ticarileşmesinden, hizmet alımından ve taşeronlaştırılmasından derhal vazgeçilerek sağlıkta sermaye çetelerinin varlığına son verilmelidir.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu