28.07.2011 MERSİN’DE AİLE HEKİMLİĞİNİN BİRİNCİYILI DOLDU “Sağlık Çalışanlarında Belirsizlik, Endişe ve Umutsuzluk Arttı”
Aile Hekimliği Sistemi Sağlıkta Dönüşüm sürecinin temel bileşenlerinden biridir. Esas itibariyle şu an Sağlık Bakanlığının, yarın Sosyal Güvenlik Kurumunun birinci basamak sağlık hizmetlerini Aile Hekiminden sözleşme ile kabala satın alma modelidir. 2005 yılında Düzce’de başlayan Pilot Aile Hekimliği uygulaması, 2011 yılında ülkemizin tamamına yayıldı. Şu an ülkemizin tamamında birinci basamak sağlık hizmetleri PİLOT AİLE HEKİMLİĞİ sistemiyle uygulanmaktadır. Bu uygulama ile birinci basamak sağlık hizmetleri Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) ve Aile SağlığıMerkezleri (ASM) şeklinde parçalanmıştır.
Mersin’de de Pilot Aile Hekimliği uygulaması 05 Temmuz 2011 tarihinde bir yılını doldurmuştur. 2010 verilerine göre Mersin’de 116 ASM’de 441 Aile Hekimi çalışmakta ve aile hekimi başına düşen ortalama kişi sayısı 3505 kişidir. Geçen bir yılda sağlık yöneticilerinin söylediklerinin aksine, birinci basamak sağlık hizmetlerinde belirsizlik, endişe ve umutsuzluk artmıştır.
Pilot aile hekimliği uygulaması ile;
- Toplum Sağlığı Merkezlerinin (TSM) hekim ve diğer sağlık personel ihtiyacı karşılanamamaktadır. TSM çalışanlarının özlük haklarının aile hekimlerine kıyasla düşük olması ve nerede personel eksikliği varsa oraya geçici görevlendirme ile gönderilmesi çalışanların motivasyonunu ve TSM hizmetlerini olumsuz yönde etkilemektedir.
- Aile hekimi ve aile sağlığı elemanı sözleşme ile çalıştırılmakta ve her an sözleşmesinin fesh edilmesi endişesi yaşamaktadır.
- Aile Hekimliği sisteminin esas uygulaması olarak belirtilen ve Pilot Aile Hekimliği kanununda yer alan sağlık kurumları arası sevk sistemi uygulamaya sokulamamıştır. Bu durum hastaların kontrolsüz bir şeklide ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarına başvurmasına, bu kurumlarda yığılmalara neden olmaktadır. Özellikle muayene katkı parası vermemek için acil olmayan hastaların acillere başvurması, acil sağlık hizmetlerini olumsuz yönde etkilemiştir.
- Sağlık ocağında hekim, hemşire, ebe, sağlık memuru, laboratuar teknisyeni, tıbbi sekreter, şoför ve hizmetliden oluşan ekip tarafından verilen sağlık hizmetleri, sadece aile hekimi ve bir aile sağlığı elemanı tarafından verilmektedir. Ortalama 3500 kişinin birinci basamak sağlık hizmetlerinin bir aile hekimi ve bir aile sağlığı elemanı tarafından yapılması ağır bir iş yükü oluşturmaktadır.
- Sağlık Ocağı döneminde Sağlık Ocaklarında çalışan laboratuar teknisyeni, sağlık memuru, hemşire ve ebe gibi nitelikli sağlık insan gücü evrak kayıt, faturalandırma gibi pasif görevlere getirilmiştir. Bununla beraber, aile sağlığı merkezlerinde ağır iş yükünün yerine getirilebilmesi için Aile Hekimlerinin taşeron şirketlerden eleman çalıştırması teşvik edilmektedir.
- Hekim başına düşen kişi sayısı olması gerekenin iki katı iken, yaz aylarında nüfusu artan yayla, yazlık bölgelerinde ve mevsimlik işçilerin çalıştığı bölgelerde aile sağlığı merkezleri sağlık hizmet talebini karşılayamaz hale gelmiştir.
- Aile Hekimlerinden poliklinik ve kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin yanında; obezite izlem, okul sağlığı taraması, kronik hastalık izlem anketi, askerliğe giriş muayenesi, ehliyet, evlilik raporları, işe giriş muayenesi, ölüm muayene raporu vs dahil her türlü sağlık raporunun düzenlenmesi, verem ve akıl ruh hastası olanların poliklinik muayene ve evde takiplerinin yapılması istenmektedir. Bu kadar yoğun iş yükü altında çalışan hekimlerin zamansızlıktan dolayı verdiği hizmetin kalitesi düştü, güler yüzlü hizmet söylemiyle başlayan aile hekimliği yorgun, gergin, hastasının yüzüne değil bilgisayar ekranına bakan hekimleri üretti. Hekimin zamanının büyük kısmı tıbbi sekreterlik hizmetlerini yapmakla geçiyor.
- Aile hekimi ve Aile sağlığı elemanından; satın alma, bina tamiratı, kayıt, kan örnekleri ve evrakları merkeze götürme, malzemeleri merkezden getirme, elektrik, su, internet ve yazılım şirketi faturası ödeme, personelin sigorta işlemlerini takip etme gibi işletmecilik işlerini de yapması beklenmektedir.
- Kişilerin bölge zorunluluğu olmadan istediği aile hekimini tercih etmesi, yine aynı aile içinde anne, baba ve çocukların farklı aile hekimlerine kayıt yaptırabilmesi hizmet verilen bölgenin sınırlarının belirsizleşmesine ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin temeli olan saha hizmetlerinin aksamasına neden olmaktadır. Bir ailede birden fazla aile hekiminin olması gibi trajikomik bir durum ortaya çıkabilmektedir.
- Kişilerin kontrolsüz hekim tercihi hem hekimler arası ilişkilerin bozulmasına hem de kayıt işlemleri yüzünden de zaman kayıplarına yol açmaktadır.
- Aile hekimlerine masraflar karşılığı ödenen ve aile hekiminin maaşıymış gibi algılanan ücretler zaman içinde azalmaktadır. Üstelik eskimiş sağlık ocağı binalarının her geçen gün bir yenisi ile karşılaşılan çatı akması, su borusu patlaması vs gibi inşaat sorunları, istenen fahiş kira ücretleri, bulunması zorunlu tutulan jeneratör vs gibi malzemeler, hemşire ve hizmetli gibi ek personelin ücretlerin hekim tarafından ödenmesi yani masrafların artması ve haksız performans kesintileri hekimin eline geçen paranın azalmasına yol açmaktadır. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanından kaynaklanmayan kişiye ulaşamam, kişilerin kaydını sildirmemesi gibi nedenlerden dolayı aile hekimi ve aile sağlığı elemanından haksız yere parasal kesintiler yapılmaktadır.
- Aile hekimlerinin çalışma ortamı artık sadece ilaç firmalarının değil, sigorta şirketleri, medikal malzeme firmaları, bilgisayar firmaları, mobilya mağazalarının pazarı hale geldi. Sağlık Müdürlüğü’ne ait pek çok malzeme, kiralanmak istenmediği için geri iade edildi, sonuçta atıl duruma düşen bu malzemeler yüzünden büyük bir kaynak israfı oluşmuştur.
- Hasta kayıtlarının elektronik ortamda tutularak Sağlık Bakanlığı’na gönderilmesi zorunluluğu, bu kayıtlara yasa dışı yollardan ulaşılabilme riskini taşırken, bu risk hem hasta gizliliği ihlali durumunu ortaya çıkarmakta hem de maaşlarını bu kayıtlardaki bilgiler üzerinden alan hekimlerin mağduriyetine yol açmaktadır.
- Toplum sağlığı merkezleri, acil servisler, 112 de çalışan hekimler, kurum hekimleri ve aile hekimlerinin iş yükleri ve gelir durumundaki dengesizlikler yüzünden çalışma barışı bozulmuştur.
Sayın Basın Mensupları,
Geçen bir yılda Sağlıkta dönüşüm sürecinin Mersin’de hekimler üzerine etkisini belirlemek için Mersin Tabip Odası Sağlıkta Dönüşüm Süreci İzleme ve Halk Sağlığı komisyonu tarafından yapılan bir anket çalışmasında Aile hekimlerinin sağlıktan dönüşüm sürecindeki etkilenme durumu ile ilgili ön bulgular aşağıda görülmektedir.
Aile hekimlerinin;
- · %88.7’sinin iş yükü artmıştır.
- · %79.6’sının özlük hakkı olumsuz yönde etkilenmiştir.
- · %78.5’inin ücreti artmıştır.
- · %77.4’dü hobi ve dinlenmeye yeterli zaman ayıramamaktadır.
- · %76.9’unun tatile ayırdığı süre azalmıştır.
- · %74.2’sinin çalışma koşuları olumsuz yönde etkilenmiştir.
- · %70.4’ünün psikolojik durumu olumsuz yönde etkilenmiştir
- · %64.5’sında gelecek beklentisi olumsuz yönde etkilenmiştir
- · %62.4’ünün çalışma süresi artmıştır
- · %61.8’inin aile ilişkileri olumsuz yönde etkilenmiştir
- · %45.7’sinin çalışma arkadaşları ile ilişkileri olumsuz yönde etkilenmiştir
- · %40.3’ünün mesleğine duyduğu sevgi azalmıştır
- · %37.6’sinin hastalarla ilişkisi olumsuz yönde etkilenmiştir
- · %36.6’sınınşiddete maruziyet artmıştır
Sayın Basın Mensupları, Sevgili Mersinliler,
Çalışma sonucundan da görüldüğü gibi Aile hekimleri bu süreçten olumsuz yönde etkilenmektedir. Tek olumlu etki göreceli olarak gelirdeki artıştır, bunun da her geçen gün yukarıda sayılan nedenlerle azaldığı görülmektedir.
Sevgili Mersinliler,
Uygulanan populüst sağlık politikaları nedeniyle Sağlıkta Dönüşüm Sürecinin sağlık hizmetleri ve sağlık çalışanları üzerindeki yıkıcı etkisini göremeyebilir, hatta bu süreci olumlu olarak da değerlendirebilirsiniz. Her zaman yanı başınızda olan sağlık çalışanları bu süreçten olumsuz yönde etkilenmekte ve ruh sağlığıbozulmaktadır. Ticarileşen sağlık hizmetleri sağlık çalışanlarından daha çok halkın sağlığını olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenlerle her hastayıpara puan olarak gören, sağlık çalışanlarını güvencesiz bir çalışma ortamına iten Sağlıkta Dönüşüm Süreci Halkın ve Sağlık Çalışanlarının Sağlığını bozmaktadır. Bu süreç daha fazla zarar vermeden durdurulmalıdır.
İyi Hekimlik, Nitelikli Sağlık Hizmeti için, finansmanı genel vergilerden sağlanan, sevk sistemine dayalı, kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen bir sağlık sisteminin kurulması gerektiğini, kamuoyuna duyururuz.
Mersin Tabip Odası
SES Mersin Şubesi