“SAYIN” SAĞLIK BAKANI’NI,
HEKİMLİK ONURUNU ZEDELEMEKTEN VAZGEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında halkımıza yutturulmaya çalışılan “Sağlıkta YIKIM Programı”nın foyası meydana çıkınca ve halkımız aldatıldığını anlamaya başlayınca “Sayın” Sağlık Bakanı panik halinde hekimlere saldırmaya başlamıştır. Sağlıkta Yıkım Programına halkın ve hekimlerin isyanına ek olarak yargının da dur demesi ile “Sayın” Sağlık Bakanı iyice çileden çıkmış ve hekimlere yönelik sevgisiz, hürmetsiz, değer bilmez bir üslup ve tutum sergilemeye başlamıştır. Çünkü “Sayın” Sağlık Bakanı sağlıkta yıkıma DUR diyenin aslında hekimler ve sağlık çalışanları olduğunu çok net bir şekilde algılamıştır. İşte “Sayın” Sağlık Bakanı’ndan bazı inciler:
“Tuzu kuru doktorlar.”
“Neden bir üniversite öğretim üyesi, bir anabilim dalı başkanı ’muayenehanem olacak’ der? O anabilim dalı başkanlığını muayenehanesi için bir şekilde kullanıyor da ondan.”
“Bir şef doktora Tabipler Birliği’nin dediği gibi sekiz bin lira verirsem çalışmazlar.”
“TTB sağlık hizmetlerinin paralı olmasını savunuyor.“
“TTB tarih önünde hesap verecektir.”
“Sayın” Bakan bu ifadeler size yakışıyor mu? Siz ki bir hekimsiniz, daha da ötesi pek çok hekimin yetişmesine katkıda bulunmuş bir öğretim üyesisiniz. Eğer söyledikleriniz gerçekten doğruysa halk size “bu hekimleri nasıl böyle yetiştirdiniz?” diye hesap sormaz mı? Yoksa siz de kendinizi aklayıp bu doktorları yetiştiren analara mı çatacaksınız? Hekimlere “Bana da kartvizit verdiniz, beni de muayenehanenize çağırdınız” diyen “Sayın” Başbakan’ı kendinize örnek aldığınız düşünülürse aslında yaptıklarınız hiç de şaşırtıcı değildir. Ancak size karşı tepkinin giderek büyüdüğünü hekimlerin ve halkımızın sizi asla affetmeyeceğini hatırlatmak isteriz.
“Sayın” Sağlık Bakanı’na hatırlatmak isteğimiz bazı konular daha var;
-
“Tam Gün” Yasası, hiçbir şekilde, hem kamuda hem muayenehanelerinde çalışan 4.500 hekimle sınırlı değildir. Bütün hekimleri ilgilendiren bir işgücü piyasası düzenlemesidir.
-
TTB’nin, tabip odalarının ve hekimlerin karşı çıktığı; tam süre çalışma değildir. Bir yandan sağlık alanının özelleştirilme kapsamına alınması, diğer yandan, tam da bu nedenle, hekim emeğinin ucuzlatılması, hekimlerin düşük ücretlerle ve güvencesiz çalışmaya zorlanmasıdır.
-
Her bir muayene için 15 TL “katılım payı” ödeten, özel hastanelere giden sigortalılara yüzde 70, yüzde yüz “ilave ücret” zorunluluğu getiren; hekimler değil, sizsiniz.
-
Eğer amacınız ucuz halkçılık yapmak, doktorlara “vurarak” oy toplamak değil de, gerçekten vatandaşın yararını düşünmekse; bizim her zaman ve açık sözlülükle savunduğumuz gibi bütün sağlık hizmetlerinin ücretsiz olmasını sağlamalısınız.
-
Biz hekimler “doktorları ağaca bağlayın, kaçmasınlar” diyen cuntacıları da, “bu doktorların gözü doymaz” diyen siyasetçileri de hatırlıyoruz. Ama hiçbirinin bu ülkenin sağlık sorunlarını çözdüğünü hatırlamıyoruz.
-
Hiç kimsenin, hiçbir bahaneyle; bu ülkenin insanlarına sağlık hizmeti sunmak için fedakârca çaba gösteren hekimlik gibi saygın ve değerli bir mesleğin mensuplarına saygısızlık yapmaya hakkı yoktur.
-
Hekimlere yönelik her türlü küçük düşürücü ifade; hastalarla aramızdaki güven ilişkisini tahrip etmekte, sağlıkta yaşanan sorunların nedeninin hekimler olduğu algısına yol açmakta ve bizlere, hemen her gün polikliniklerde, acil servislerde ve hastane koridorlarında şiddet olarak geri dönmektedir.
“Sayın” Sağlık Bakanı hekim meslektaşlarına karşı sevgisiz, hürmetsiz, incitici ve hekimlik onuruna yakışmayan üslup ve tutumumlar sergilediği için disiplin suçu işlemiştir. Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak dün yaptığımız toplantıda “Sayın” Sağlık Bakanı hakkında disiplin soruşturması açılması için üyesi olduğu Ankara Tabip Odasına şikâyet edilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.
“Sayın” Sağlık Bakanı’nı hekimlik onurunu hiçe sayan bu üslup ve tutumundan vazgeçmeye, doktorlara karşı saygılı davranmaya ve halkımıza karşı dürüst olmaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz
Prof.Dr.Aytuğ Atıcı
Mersin Tabip Odası
Yönetim Kurulu Başkanı