30/05/2016
Dr. Kamil Furtun’un görevi başında öldürülmesinin birinci yıl dönümünde Dr. Kamil Furtun’u anmak ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çekmek için 30 Mayıs 2016 Pazartesi günü saat 12.30’da Mersin Devlet Hastanesi bahçesinde Mersin Tabip Odası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Mersin Aile Hekimleri Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ile birlikte basın açıklaması yapıldı.
Açıklamaya katılan CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’da, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili Mecliste kurulan komisyonda dört partinin üyelerinin de şerhsiz imzaladığı yasa önerilerinin hiçbirini hükümetin uygulamaya koymadığını ifade etti. Basın açıklamasını Oda başkanımız Dr. Ful Uğurhan okudu.
Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu
BASIN AÇIKLAMASI
Dr. Kamil Furtun’u, o güzel insanı, doktoru hatırlıyor musunuz?
Bundan bir yıl önce, 29 Mayıs 2015’de Dr. Kamil Furtun’u, Kamil abimizi, Samsun’un değerli hekimini, cerrahını görevi başında katlettiler.
Sağlıkta şiddet canımızı almaya devam ediyor. Nasıl bir sağlık hizmet düzenidir çözemedik, resmi rakamlara göre hergün 31 hekim, sağlık çalışanı hastalarından ya da hasta yakınlarından, şifa dağıtmaya çalıştıkları kişilerden dayak yiyor, hakarete uğruyor, tehdit ediliyor. Hastaneler birer şifa merkezi olarak değil şiddet ortamı olarak anılır oldu. Yine bu kentte, Kamil Furtun’un öldürülmesinden aylar sonra, 19 Kasım 2015’de bir diğer meslektaşımız, Dr. Aynur Dağdemir görevi başında katledildi.
Olanları, bitenleri akılla, vicdanla, insanlıkla izah edebilmenin olanağı kalmamıştır. Başta TBMM Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan Şiddeti Araştırma Komisyonu raporu, Türk Tabipleri Birliği raporları olmak üzere konuyu irdeleyen, çözüm önerileri geliştiren onca rapora rağmen ne yazık ki gelinen noktada samimi adımların atılmadığını, şiddetin hız kesmediğini görüyoruz. Son 14 Mart’ta sözü verilen sağlıkta şiddet uygulayanlara tutuklama cezası verilmesini sağlayacağı ifade edilen yasa bile çıkarılmamıştır.
Sağlık Bakanlığı sürekli artan hasta memnuniyetinden söz etmektedir, ancak her ne hikmetse memnun olan bu hasta ve hasta yakınları her gün Türkiye’nin dört bir yanında doktor, hemşire dövmeye devam etmektedirler.
Sağlıkta şiddetin altında yatan ana nedenler uzunca bir süredir tartışılmaktadır. Uygulanan sağlık politikaları, sağlık çalışanlarının değersizleştirilmesi ve hedef gösterilmesi şiddetin altında yatan önemli sebepler olarak tespit edilmektedir. Ancak Dr. Kamil Furtun’un öldürülmesinde can yakıcı başka durumlar da var. Defalarca belgeleriyle gündeme getirdiğimiz hastane idaresinin, duruşma tutanaklarına geçmiş bir dizi ihmalleri söz konusudur.
Hatırlatalım. Dr. Kamil Furtun’u öldüren katil hastane idaresinin bilmediği bir kişi değildir. Hakkında çok sayıda savcılığa yansımış dosyası bulunan, yıllardır hastane içinde ve çevresinde dolaşıp rahatsızlık veren, sağlık çalışanlarında ve personelde huzursuzluk ve endişeye yol açtığı bilinen bir kişidir. Daha önce de hastanede sağlık çalışanlarına saldırmıştır, hatta cinayetten bir gün önce bu kişinin sağlık çalışanları için risk oluşturduğu hastanenin İş Sağlığı ve Güvenliği Kurul Toplantı tutanağına yansımıştır.
Bu kadar sorun çıkaran ve hastane personelinde bu kadar tedirginliğe sebep olan, saldırılar gerçekleştiren bu şahıs nasıl olmuştur da hastaneye elini kolunu sallayarak, belinde silahla girip çıkabilmiştir? Hastane idaresi neden hiçbir şikayette bulunmamış, yasal görevlerini yerine getirmemiş, önlem almamıştır? Nasıl olmuştur da bu ihmaller zinciri herkes tarafından sevilen, bilgisi, becerisi ve kişiliğiyle tüm Samsun’un sevgilisi olmuş Dr. Kamil Furtun’un öldürülmesine kadar gidebilmiştir? Hastane idaresi neden çekinmiştir?
Bu soruları daha önce de sormuştuk, bugün yeniden soruyoruz.
Peki bu olayda açık ihmali olan bunca hastane idarecisine ne oldu dersiniz? Hiçbir şey! Hepsi görevlerine devam ediyorlar, koltuklarında oturuyorlar. Üstelik olayın açığa çıkmasını engellemek için, bilgi ve belgeleri “sızdırmakla” suçladıkları hastane çalışanlarına soruşturmalar açtılar, onları yıldırmaya çalıştılar. Valiliğin açtığı soruşturmanın sonucuna rağmen gereği yapılmadı ve hastane idarecilerine kimse dokunmadı, bu kadar ağır bir yüke rağmen istifa etmek bu idarecilerin akıllarına bile gelmedi.
Böylesine bir durumun nitelikli bir kamu yönetimiyle, akılla, vicdanla bağdaşır yanı yoktur. Konuyu daha geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı’na, Müsteşar ve Bakan Yardımcısı’na bir kez daha hatırlattık. İçinde bulunulan durum ibretliktir. Ülkemizi, ülkemizin sağlığını yönetenlerin sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önlemede ne kadar duyarlı olduklarını açıkça sorgulatan bir durumdur bu. Açıkça söyleyelim bu utanç tablosunun peşini bırakmayacağız, yüzü kızarmayanlara bu gerçekleri hatırlatmaya devam edeceğiz.
Bizler, sağlık emekçileri olarak, şiddetten uzak, nitelikli bir sağlık ortamı için, haklarımız için, yurttaşlarımıza daha iyi sağlık hizmeti vermek için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Dr. Kamil Furtun’u, o güzel insanı, doktoru unutturmayacağız.
Dr. Kamil Furtun ölümsüzdür!
Mersin Tabip Odası
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası
Mersin Aile Hekimleri Derneği
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası