PERŞEMBENİN GELİŞİ ÇARŞAMBADAN BELLİYDİ! HALKIMIZA A SINIFI SAĞLIK HAKKI, SAYGIN BİRİNCİ BASAMAK HEKİMLİĞİ İSTİYORUZ!
Sevgili Halkımız, Değerli Basın Çalışanları,
Bilindiği üzere Sağlık Bakanlığı bir süredir “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adıyla “SAĞLIKTA YIKIM VE HEKİMLERİ KIYIM” programı uygulamaktadır. Süslü fakat içi boş söylemlerle halkımız yanıltılmakta ve bireylerin kendi ceplerinden karşılamak zorunda oldukları sağlık giderleri her geçen gün artmaktadır. Bugün sizlere sadece birinci basamakta oynanan oyunları anlatacağız. Yeri ve zamanı geldikçe sağlığın her tarafında sahnelenen çirkin oyunları gözler önüne sermeye devam edeceğiz.
Bilindiği gibi 2011 itibariyle tüm ülkede aile hekimliği uygulamasına geçiş tamamlanmıştır. Hükümet ve Sağlık Bakanlığı daha önce sağlık ocaklarında sunulan hizmetleri geri dönüşümsüz bir şekilde bozduktan sonra aile hekimleri üzerindeki baskıları giderek arttırmış, haklarını tırpanlamaya ve çalışma koşullarını ağırlaştırmaya başlamıştır. Beş yıldan bu yana pilot uygulama şeklinde yürütülen “Aile Hekimliği Uygulaması”nda aksayan yönlerin düzeltilmesi gerekirken, Sağlık Bakanlığı peş peşe çıkardığı yönetmeliklerle tam tersini yapmış, halkımıza ve hekimlere yakışmayan bir sistemi uygulamakta inat etmiştir. Sağlık ocağında bireye ve topluma yönelik koruyucu hizmetler yürütülürken, aile sağlığı merkezinde (ASM) bireye, toplum sağlığı merkezinde (TSM) topluma yönelik koruyucu hizmetler planlanmıştı. Ancak TSM’ler kadük bırakılarak sistemin bütün işleri ASM’lere yüklenmiştir. Böylece aile hekimlerinin bireylere ayıracağı zamandan çalınmış ve kişilerin sağlığı tehlikeye atılmıştır. Bununla birlikte aile hekimleri vazifeleri olmayan pek çok işi yapmaya, çeşitli raporlar vermeye zorlanmakta ve baskı altına alınmaktadırlar.
Birinci basamak hizmetlerinde hizmet niteliğinin artırılması, böylece hizmet sunduğumuz vatandaşlarımıza hak ettikleri kalitede bir sağlık hizmetinin götürülmesi biz hekimlerin temel hedefi ve özlemidir. Öncelikle, bu hedefe yönelik her tür gerçekçi yaklaşımın arkasında yer alacağımızın bilinmesini isteriz. Ancak Sağlık Bakanlığı aile hekimliği birimlerini, fizik koşullarına ve donanım özelliklerine göre A, B, C ve D olarak sınıflamakta ve aslında sunulan hizmet kalitesini hiç de belirlemeyen bu özelliklere göre ödeme yapmayı planlamaktadır. Oysa bize göre böyle bir ayrım yapmak ayıptır. Bakanlık tüm aile sağlığı merkezlerini A sınıfı haline getirmeli, hekim ve diğer sağlık çalışanlarını meslek onurumuza yakışır şekilde çalıştırmalı ve daha sonra üretilen hizmetin de A sınıfı olması için gerekli denetlemeleri yapmalıdır. Çünkü bize göre tüm insanlar A sınıfıdır ve A sınıfı sağlık hizmeti almaya layıktır. Bunu sağlamak ise Sağlık Bakanlığının anayasal görevidir. Ancak diğer birçok görevini taşeron firmalara yüklemeye alışık olan Bakanlık bu görevini de hekimlere yüklemek istemekte ve bu iş için sadece 2700 TL vermektedir. Üstelik bu parayı hekimin maaşına ekleyip hekime yüksek maaş veriyormuş gibi halkı yanıltmaktadır. Halen Mersin’de tek bir A sınıfı aile sağlığı merkezi olmadığı gibi adayı bile yoktur.
Çıkarılan yönetmelikler ile hekimler için onur kırıcı nitelikler taşıyan bir ceza puanlama sistemi getirilmiştir. Tamamen keyfi değerlendirmeye açık olan bu sistem ile hekimler birbirine düşman hale getirilmektedir.
Özveri ile çalışma ilkesini benimsemiş ve yüksek insani değerleri korumaya adanmış meslek grubumuzun bu tür ceza kriterleri ile yönetilmek istenmesi kabul edilemez. Ancak Perşembenin geleceğinin Çarşambadan belli olduğu gibi, bizlerin başından beri karşı olduğu bu sistemin de sağlık ortamını ciddi şekilde kirleteceği belliydi. Ancak mevcut hükümet ve Sağlık Bakanlığı hiçbir uyarımızı dikkate almayarak bu sistemi inatla uygulamıştır.
Bu bağlamda bizler:
-
A sınıfı ortamlarda çalışmak ve halkımıza A sınıfı hizmet sunmak istiyoruz. A sınıfı birinci basamak sağlık hizmetinin eşit, ulaşılabilir, sürekli, nitelikli, ücretsiz ve sevk zinciri düzenlenmiş bir sağlık hizmeti olmasını istiyoruz. Bu ortamları sağlamanın Sağlık Bakanlığı’nın görevi olduğunu düşünüyoruz.
-
Bizler, hekim arkadaşlarımızı rakip değil ekip olarak görmek istiyoruz.
-
Hizmet kalitemizin kullandığımız teknoloji ile değil, hizmet sunum çıktılarının incelenmesi ile değerlendirilmesini istiyoruz.
-
Aile hekimlerinin asıl görevi olmayan işlerle meşgul edilmemesini istiyoruz.
-
Hekimlere cari gider yardımı yapılmasını ve hastamızla aramızı para girmesini istemiyoruz. Cari giderlerin Bakanlık tarafından yapılması gerektiğine inanıyoruz.
-
Ücretlerimizin ve çalışma hakkımızın her an tehdit altında olduğu bir psikolojiyle çalışmak istemiyoruz. Bizler on yıllardır tüm olumsuz koşullara karşın çocuk felcinin ülkemizden yok edilmesini sağladık. Kızamığı yok edilme aşamasına getirdik. Anne-bebek ölümlerinin azaltılmasında birincil görev üstlendik. Aynı gayreti fazlasıyla sürdürme gücüne sahibiz. Bu hizmetlerin karşılığında meslek onurumuza yakışır bir yaşam istiyoruz.
Haklarımızı, saygınlığımızı, mesleki bağımsızlığımızı ve halkımızın sağlık hakkını korumaya tüm gücümüzle devam edeceğimizi ve bunun için gözümüzü budaktan sakınmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyurmak isteriz.
MERSİN TABİP ODASI
MERSİN AİLE HEKİMLERİ DERNEĞİ adına
Prof.Dr.Aytuğ Atıcı, Tabip Odası YK. Başkanı