Meclis’in gündeminde olan Torba Yasa ile Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının hastane acillerinde nöbet tutmaya zorlanması ve hazırlanan yeni yönetmeliklerle çalışanların ücretlerinin düşürülmesi, yeni ek görev ve sorumluluklar yüklenmesi karşısında 4 Aralık 2013 Çarşamba günü Aile Sağlığı Merkezlerinde yapılan İŞ BIRAKMAYA yönelik olarak Mersin Tabip Odası’ında Basın Toplantısı düzenlenmiştir.
Oda Başkanımız Uz. Dr. Galip Kırıcı’nın yaptığı kısa bir bilgilendirmeden sonra, basın açıklamasını Aile Hekimleri Derneği II. Başkanı Dr. İsmail Aydın okudu. SES genel Başkanı Uz. Dr. Çetin Erdolu, Türk Sağlık Sen Mersin Şube Başkanı Ümit Turhan eyleme destek ile ilgili düşüncelerini paylaştılar.
BASINA VE KAMUOYUNA
AİLE HEKİMLERİNİN SORUNLARI İÇİN BUGÜN GREVDEYİZ
Sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında, 2005 yılında ilk defa Düzce’de aile hekimliği sistemi başlamış 5 yıl içinde, Kasım 2010 itibariyle tüm Türkiye’de bu sisteme geçilerek Sosyalizasyon yasasının simgesi olan Sağlık Ocaklarının yerini Aile Sağlığı Merkezleri almıştır. Aile hekimleri bu merkezlerde KAMU görevi yapmalarına rağmen kamu görevlisi statüsünde değil SÖZLEŞMELİ olarak çalışmaktadırlar Ayrıca bu merkezlerin işletmeleri aile hekimlerine verilmiştir. Bütün görevlerine ek olarak, bu merkezlerin elektrik, su, ısınma, telefon, internet faturalarını ödemek, kiralarını ve stopajlarını ödemek, personel çalıştırıp bunların maaşlarını ve sigortalarını ödemek gibi işleri de mevcuttur.
Ağır koşullara ve iş yüklerine rağmen Aile Sağlığı Merkezleri çalışanları, esas görevleri olan ve birinci basamak sağlık hizmetinin temelini oluşturan, koruyucu sağlık hizmetlerini, özveriyle yerine getirmektedirler. Bakanlığımızın yaptırdığı tüm anketlerde vatandaşların Aile Hekimliği sisteminden memnuniyet oranı, tüm göstergelerden en yüksek olanıdır.
Fakat Sağlık Bakanlığımız sürekli yeni çıkardığı mevzuatlarla yeni görevler yüklemektedir. Bu da birinci basamak çalışanlarının motivasyonlarında sürekli bir düşüşe neden olmaktadır. Aile Hekimlerinin, sistemden memnuniyetleri her geçen gün azalmaktadır.
Sürekli yeni mevzuat ve görevler çıkarılmasına rağmen Sağlıkta Şiddet yasası 1,5 yıldır çıkarılmamıştır. Sağlık çalışanlarına şiddet haberleri artık olağan hale gelmiştir. Şiddetle ilgili yaptırımlar son torba yasasına tüm uyarılara rağmen eklenmemiştir.
Eşdeğer meslek grupları arasında en az emekli maaş ve ikramiyesi alan, ağır stres ve risk altında çalışmasına rağmen yıpranma hakkı bulunmayan kesim Sağlık Çalışanlarıdır.
Maaşı son 5 yılda düşen yegane çalışan da Aile Hekimi ve Aile Sağlığı Elemanlarıdır.
Belediyelerin görevi olan defin ruhsatı nöbetleri ve adli tıp kurumunun görevi olan adli nöbetleri Aile Hekimleri tutmaktadır .
Ek olarak, en son 23 Kasımda TBMM Sağlık Komisyonunda kabul edilip, kanunlaşmak üzere meclise gönderilen Torba Yasa tasarı ile Aile Hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına eğitim adı altında, hastanelerin acillerinde, ayda asgari 16 saat nöbet görevi getirilmiştir. Gündüz yapılan mesai sonrası nöbet adı altında hastanelerde çalışmamız gerekecektir. Bizler tıp fakültesinden mezun olmuş, yıllardır mesleğimizi onurla yapan kişileriz. Amaç acil eğitimi değildir, başarısız uygulamalar nedeniyle hastane acillerinde oluşan yığılmayı çözmeye yönelik anlamsız bir girişimdir. Bilinmelidir ki; acil tıp ve aile hekimliği görev ve sorumlulukları bakımından iki ayrı tıp disiplinidir. O yüzden Aile Hekimlerine görev tanımları dışında verilen bu görev de angaryadır. Avrupa Aile Hekimleri Birliği de acil servislerde çalışmanın aile hekimleri görev kapsamında olmadığını açıklamıştır.
Acil servislerde gereksiz yoğunluk yaşanmaktadır ve bunun çözülmesi gerekmektedir. Yılda 90 milyon acil servis başvurusu olmaktadır. Bu rakamlarla dünya birincisiyiz. Ortaya çıkan sorunlara geçici ve uygun olmayan çözümler bulunmakta dolayısıyla hiçbir sorun kökten çözülememektedir. Aile Sağlığı Merkezlerinde ve hastanelerde katkı payı adı altında hastalardan ek ücret alınmaktadır. Bu ek ücreti ödemek istemeyen vatandaşlar acile yığılmaktadır. Başvuruların çoğu TIBBİ ACİL değildir. Aile Hekimliği Merkezlerinde yazılan reçetelerden katkı payı alınmaması çözüme katkı sağlayacaktır. Diğer sebep İşçilerimizin işyerlerinden izin alamamalarıdır, mesai sonrası kendileri ve yakınları için mecburen acillere başvurmaktalar, mesailerini akşama kadar ‘’acil hasta’’ tamamlamaktadırlar. Bu, iş kanunlarına ve vicdanlara uygun değildir. Uygulanan sağlık politikaları sonucu sağlık tüketimi arttırılmış ama kalite göz ardı edilmiştir.
TÜM BU NEDENLERDEN DOLAYI..
Kaygılarımızı gidermek ve bu işi bilen, bu işin eğitimini almış kişiler olarak söz sırasının bizde olduğunun bilinciyle sorunlarımıza sahip çıkıyoruz ve Aile Sağlığı Merkezi çalışanları olarak bugün BİR GÜNLÜK İŞ BIRAKIYORUZ.
Sağlık Bakanlığı bu uygulamada ısrar ettiği takdirde, birinci basamak hizmetlerinde, koruyucu sağlık hizmetlerinde oluşacak olan aksaklıklardan sorumlu olacaktır.
Saygılarımızla Kamuoyuna duyurulur. 04.12.2013
MERSİN AİLE HEKİMLERİ DERNEĞİ – MERSİN TABİP ODASI
TÜRK SAĞLIK SEN MERSİN ŞUBESİ – SES MERSİN ŞUBESİ Adına
Dr. İSMAİL AYDIN