Nükleer santrallerin sağlığa zararları konusunda halka uyarı görevimizi yapmak üzere MESAP olarak 10 Ocak 2013 Perşembe günü saat 12.30’da büro önünde bir basın açıklaması yaptık.
Basın açıklamasından önce Oda Başkanımız Uz. Dr. Galip Kırıcı, Eczacı Odası Başkanı Hüseyin Şimşek, Diş hekimleri Odası Başkanı Dt. Abdurrahman Doğulu nükleer santrallerin zararları konusunda yaptıkları konuşmalardan sonra Dr. Ful Uğurhan basın açıklamasını okudu. Açıklamaya Genel Sekreterimiz Dr. Mehmet Antmen, Yönetim Kurulu üyelerimiz Uz. Dr. Hanife Kara, Uz. Dr. İzzet Çalış, TTB Merkez Konseyi Delegelerimiz Uz. Dr. Hüseyin Çamak, Dr. Ö. Özkan Özdemir, Doç. Dr. C. Tayyar Şaşmaz, Dr. Mehmet Ali Alkan, Uz. Dr. İbrahim Özkan, Uz. Dr. Seyfi Arslan, Dr. İbrahim Ethem Kerem, Dr. Fikret Özdemir, Dr. Mehmet Hanifi Özbay, Doç. Dr. Gülden Ersöz, Uz. Dr. Ebru Doğu, Doç. Dr. Okan Doğu, Prof. Dr. F. Volkan Öztuna, Prof. Dr. Kemal Görür, Prof. Dr. Cengiz Özcan, Prof. Dr. Şebnem Atıcı, Doç. Dr. A. Öner Kurt, Yrd. Doç. Dr. Oya Ögenler katıldılar.
10/OCAK/2013
HERKES GİDER MERSİN’E BİZ GİDERİZ MERSİN’DE TERSİNE
Basına ve Kamuoyuna,
Değerli Basın Mensupları, Değerli Mersin Halkı,
Bizler Mersin’deki sağlık hakkı savunucusu meslek örgütleri olarak, sizleri yaklaşmakta olan büyük tehlike için uyarmayı görev saydığımız için buradayız.
İlimizin güzel beldesi Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santral, geçmişte yaşanan nükleer felaketlerden ders alınmadan bir akıl tutulması örneği olarak karşımızda durmaktadır. Dünyanın pek çok gelişmiş ülkesi güneş, rüzgar gibi yeni, yenilenebilir, güvenli, sonsuz enerji kaynaklarına yönelmiş daha da önemlisi enerjiyi verimli kullanmayı öğrenmişken bu konudaki ısrarı anlamak ve kabul etmek mümkün müdür? Çok değil sadece iki yıl önceki Japonya nükleer felaketini hatırlayınız. Bu felaket; nükleer santrallerin en son teknoloji kullanılsa, en yüksek şiddetli depreme hazırlıklı olarak yapılsa dahi insanın doğa karşısında nasıl çaresiz olduğunu kanıtlamadı mı?
Daha da eskiye gidersek, 1986 yılında Çernobil’de ufak bir insan hatasının, bugün hala zararının boyutlarını kestiremediğimiz ve daha kaç yüzyıl süreceğini bilemediğimiz binlerce insanın ölümüne, sakat kalmasına, yüzbinlerce kilometre kare toprağın kirlenmesine yol açan nükleer felakete dönüşüne tanık olmadık mı? Çernobil Felaketi dünyada nükleer enerji kullanımında bir dönüm noktası olmuştur. Bugün artık biliyoruz ki bütün nükleer santraller güvensiz, insanı ve doğadaki yaşamı tehdit eden, kirli teknolojilerdir.
Gizlenemeyen bu büyük felaketlerin yanı sıra, kamuoyundan saklanan yüzlerce irili ufaklı kaza sonucunda Dünya nükleer santral projelerini gözden geçirmiş ve birçok ülke nükleer santrallerini kapatmaya karar vererek, yatırımlarını temiz enerji kaynaklarına yöneltmiştir. Biz ise güneşimiz, rüzgarımız, jeotermal kaynaklarımız bu kadar bol iken hammaddesi dışarıya bağımlı bu yöntemi tercih ediyoruz. Üstelik elimizde kalacak olan ve binlerce yıl yok edilemeyecek nükleer çöp de cabası! Bu durum en iyi “HERKES GİDER MERSİN’E BİZ GİDERİZ MERSİN’DE TERSİNE” şeklinde özetlenebilir.
Değerli basın mensupları ve değerli Mersin Halkı;
Biz sağlıkçılar hastalıkları ve sakatlıkları oluştuktan sonra tedavi etmektense onları henüz oluşmadan önlenmeyi akılcı buluruz. Bizim için nükleer santralin kurulmaması adına yapacağımız her çalışma bir koruyucu sağlık hizmetidir. Biz akut radyasyon hastalığı, tiroid kanseri, çocukluk çağı kan kanseri, sakat doğumlarla uğraşmak yerine insan, hayvan, bitki doğadaki bütün canlıların yaşam süresini ve kalitesinin artmasından yana çaba göstermek istiyoruz. Onun için NÜKLEERE HAYIR HAYIR HAYIR diyoruz!
Mesap Bileşenleri Adına
MERSİN TABİP ODASI
25. BÖLGE MERSİN ECZACILAR ODASI
MERSİN DİŞ HEKİMLERİ ODASI
MERSİN VETERİNER HEKİMLER ODASI